Haziran ayının ilk haftasında Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ateşkes
bozuldu ve her iki taraftan çok sayıda askerin öldüğü haberleri geldi.
Beklenildiği gibi,
taraflar yaptıkları açıklamalarda bir birilerini suçladılar. Hemen bölge ve
dünya basını da “Azerbaycan`la Ermenistan arasında yeni bir savaş
başlayabileceği” yönünde haber ve analizlere yer vermeye başladı.
Esasından konuyu
yakından bilenler için Azerbaycan`la Ermenistan arasında ateşkesin bozulması
haberi son 18 yılın değişmeyen gerçeği. Keza iki ülke arasında Rusya`nın
arabuluculuğu ile Mayıs 1994`de imzalanan ateşkes anlaşması gerçek manada
neredeyse hiç uygulanmadı. Ermeni tarafı işgal ettiği bölgelerden çekilmemek ve
görüşmeleri bozmak için ateşkes ihlalini uygun bir araç olarak sık-sık
kullandı. Azerbaycan açısından ise başlarda ateşkes işgal edilmiş bölgelerin
geri alınmasını sağlamak için gerekli olan yeni savaşa hazırlanma dönemi
anlamını ifade ediyordu.
Ancak artan petrol
gelirleri ve bunun Azerbaycan`ın askeri gücüne yansıması zaten başından
itibaren doğru dürüst uygulanmayan ateşkesi giderek anlamsızlaştırmıştır. Bu
çerçevede ateşkes Azerbaycan`da daha çok ülke topraklarının Ermenistan
işgalinde kalmasını sağlayan bir süreç gibi görülmektedir. Nitekim İlham Aliyev
yönetiminin merhum Haydar Aliyev dönemine oranla daha fazla ve güçlü biçimde
“askeri güç kullanacağını” dilendirmesi uzun süren ve sürekli sonuçsuz kalan
diplomatik görüşmelerin yanı sıra, Azerbaycan`ın güçlenmesiyle de yakından
ilgili.
Hiç kuşkusuz, bölgede
Rusya faktörü olmasaydı ve özellikle de Ağustos 2008`deki 5 günlük Rus-Gürcü
savaşı çıkmasaydı belki “3. Karabağ savaşı” ihtimalini daha fazla konuşuyor
olacaktık. Kimi iddialara göre, Rus-Gürcü savaşı o dönemde olası bir Karabağ
savaşını engellemiştir. Hatta çok aykırı gibi görünse de, Rus-Gürcistan
savaşının uzun sürmesi halinde Azerbaycan tarafının kendi meşru savunma hakkını
kullanarak işgal bölgesini kurtarmak için operasyon yapmak istediği bile ireli
sürülmüştü.
Yeni bir savaşı “3.
Karabağ savaşı” gibi nitelememiz ise okurumuzu şaşırtmamalı. Keza tarihte
Azerbaycan`la Ermenistan arasında ilk Karabağ savaşı 1988-1994 döneminde değil,
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti döneminde (1918-1920) yapılmıştır. Doğunun ve İslam
dünyasının ilk demokratik cumhuriyetinin tarihi inceleyen her ciddi eserin
ilgili bölümlerini okurken, o dönemde Azerbaycan`a yönelik asılsız Ermeni
iddialar, Ermeni silahlı güçlerinin acımasız saldırıları ve yaptığı
katliamlarla yüzyılın sonundakiler arasında büyük benzerlikler görmek mümkün.
Başta Andiranik olmak
üzere çeşitli Ermeni komutanların iki yıl boyunca sürdürdüğü baskın, saldırı ve
katliam Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin aldığı askeri önlemlerle başarısızlığa
uğratılmıştır. Özellikle, Ocak 1920’den itibaren Karabağ`ı hedef alan
Ermenistan saldırılarına ve bölgede başlayan Ermeni ayrılıkçı isyanına karşı
Azerbaycan ordusu Şubat`ta askeri operasyonlara başlamıştır. Azerbaycan ordusu
Ermenistan`ın saldırılarını başarıyla durdurmuş, Karabağ`daki askeri isyanı
bastırmıştır. Bu askeri başarılar üzerine Ermenistan 26 Nisan 1920`de barış
istemiş, ancak 28 Nisan`daki Rus işgali bu askeri başarının tarihi bir siyasi
başarıya dönüşmesini engellemiştir.
Bu kısa tarihi
hatırlatmadan sonra günümüze dönersek, son ateşkes ihlallerinin coğrafi ve
askeri boyutları, ayrıca zamanlaması öncekilere oranla belirli farklılıklar arz
ediyor. Bu kez ateşkesin neredeyse tüm cephe boyu bozulduğu, süresinin göreceli
olarak daha uzun olduğu ve başta helikopterler olmak üzere mühim askeri
silahların kullanıldığı yönünde haberler gelmekte. Resmi açıklamalarda her
taraftan 4-5 kişinin öldüğü haberleri verilse de, ölen insan sayısının
söylenenden neredeyse 5-10 kat fazla olduğu ve hatta bazı köylerin el değiştirdiği
yönde iddialar da gündeme geldi.
Bu ateşkes ihlalinin
zamanlaması da önemli. Ateşkesin özel anlamda Amerikan Dışişleri Bakanı
Clinton`un bölge seferinin başladığı gün yapılması, genel anlamda ise
Ermenistan`ın görüşmeler sürecinde giderek inisiyatifi kaybetmesi ve NATO`nun
Chicago zirvesinde olduğu gibi, ufak da olsa siyasi ve diplomatik yenilgiler
aldığı süreçte gelmesi dikkatlerden kaçmıyor. Keza Ermenistan`ın Azerbaycan`ı
uygun şartları oluşturmadan savaşa çekerek “Rus müdahalesi senaryosunu” gündeme
getirmesi olası. Azerbaycan açısından ise bu ateşkes ihlali olası bir savaş
halinde askeri ve uluslararası dengeler bakımından önemli bir gösterge
sayılabilir.
Bu açıklamalar ışığında
gündemdeki esas iki soruya gelecek olursak. Öncelikle, bu ateşkes 3. Karabağ
savaşının başlangıcı mı? Zaman bunun böyle olmadığını zaten göstermiş. Ancak
bunun küçük bir prova olduğunu söylemek yanlış olmaz her halde. İkincisi, 3.
Karabağ savaşının olma ihtimali var mı? Şu bir gerçek ki, Ermenistan Azerbaycan
topraklarını işgalde tuttuğu sürece bu ihtimal zayıf sayılmayacak kadar önemli.
3. Karabağ savaşının başlamasına ilişkin uygun zamanlamayı ise ülke içi
dengelerden daha çok, Ermenistan’ın görüşmelerdeki tavrı ile uluslararası
dinamikler belirleyecek. Uluslararası aktörlerden Rusya, Batı, Türkiye ve
İran`ın bu konudaki gibi yaklaşım ve olası tavırlarını ise artık başka
yazılarımızda ayrıntılı ele alacağız.
Dr. Nazim CAFERSOY, Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik
Araştırmalar Merkezi (QAFSAM-www.qafsam.org) Analisti
19.06.2012 21:00 Yerel
saatı | 18:00 Dünya saatı
Muhlei Casino & Hotel | Biloxi, MS Hotels - JTAHub
YanıtlaSilMuhlei Casino & Hotel. JtHub's largest online 군포 출장안마 casino experience. Our 태백 출장샵 hotel is 안산 출장안마 located in 울산광역 출장마사지 Biloxi and provides a 울산광역 출장샵 full-service spa,