30 Aralık 2014 Salı

Azerbaycan'ın Stratejik Konumu ve Türk Dünyası - 3




3. Azerbaycan`ın Jeoekonomisi
Azerbaycan’ın strateji konumunun belirlenmesinde üzerinde durulması gereken bir başka önemli boyut jeoekonomidir. Bu çerçevede enerji faktörü özel önem arz etmektedir. Uluslararası ilişkilerde enerji mücadelesinin arttığı son dönemlerde Azerbaycan, hem dünyadaki toplam petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 0,5-ne (üretimin 1,3 %) ve doğal gaz rezervlerinin yüzde 0,7-sine (üretimin 0,5 %) sahip ülkedir (BP 2010 Energy Report). Yine Azerbaycan Avrasya coğrafyasında güçlenen enerji mücadelesinde Rusya ve İran dışında kalan alternatif enerji koridoru üzerindeki mühim geçiş noktalarından biri konumundadır. Bakü-Ceyhan petrol ve Bakü-Erzurum doğal gaz hatları ile somutlaşan ve Şahdeniz gazı ve NABUCCO kimi projelerle daha da güçlendirilmeye çalışılan bu durum, klasik güç değerlendirmelerine göre esas itibariyle “küçük güç” kategorisinde değerlendirilebilecek Azerbaycan’ın uluslararası sistemdeki yerini daha da önemli kılmaktadır. Enerji ihracatının sağladığı büyük gelirlerle konumu güçlendiren Azerbaycan’ın jeoekonomik konumunun şekillenmesinde onun başta bölge ülkeleri ve Batı ile ekonomik ilişkilerin de özel önemi var. Bu çerçevede Azerbaycan’ın Batı, Türkiye ve Orta Asya ile ilişkileri enerjiden, Rusya ile ilişkilerini oraya çalışmak için giden ve sayıları kimi rakamlara göre 2 milyonu bulan Azerbaycan Türklerinden, İran`la ilişkileri bu ülkenin Ermenistan`la geliştirdiği ekonomik ilişkiler ve ambargo altındaki Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti faktöründen bağımsız değerlendirmek mümkün değil. Benzer şekilde Azerbaycan için Türkiye ile ilişkilerde Nahçıvan`ın durumu ya da, Gürcistan’ın uluslararası pazarlara enerji koridoru konumu göz ardı edilmez. Yine enerji ihracatının sağladığı büyük gelirlerle önemli sermaye birikimi elde eden Azerbaycan devlet petrol şirketi (SOCAR) aracılığıyla Gürcistan, Türkiye ve Romanya gibi ülkelere yaptığı yatırımlarla jeoekonomik etkisini güçlendirmektedir.
4. Azerbaycan`ın Askeri Gücü
Azerbaycan’ın strateji konumun şekillenmesinde askeri gücünün durumu da değerlendirmeye alınması gereken bir başka husustur. Rusya imparatorluğu zamanında askere alınması önce yasaklanan, sonra ise sınırlı izin verilen ve SSCB döneminde ise esasen geri hizmette görev yaptırılan Azerbaycan Türkleri bakımından yeni milli devlet inşası ve Karabağ savaşı bağlamında askeri güç faktörü özel önem arz etmektedir.
Kendi tarihi geleneğini Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin 26 Haziran 1918 tarihli milli ordu kurma kararı ile başlatan Azerbaycan ordusu 1990-lı yılların başında Moskova’nın Ermenistan’a desteği, olumsuz tarihi mirasın etkisi ile iyi örgütlenememe ve iç siyasi karışıklıklar nedeniyle Karabağ savaşının ilk aşamasını kaybedişinin olumsuz mirasını üzerinden atmağa çalışıyor. Bu anlayışın izlerini Azerbaycan parlamentosu tarafından 8 Haziran 2010’da kabul edilen askeri doktrininde görmek mümkündür. Ermenistan'ın esas güvenlik tehdidi gibi belirleyen doktrin ülkeye karşı mevcut tehditler karşısında ordunun görev ve sorumluluklarının genel çerçevesini oluşturmaktadır.
Azerbaycan ordusunun 67 bin asker ve 300 bin kişilik rezervistden oluştuğu tahmin edilmektedir. Taşkent'te 15 Mayıs 1992 tarihinde imzalanan ve BDT ülkelerinin Avrupa Konvansiyonsal Kuvvetler Anlaşmasının uymasını sağlayan anlaşmaya göre, Azerbaycan`a diğer Kafkas ülkeleri ile eşit silah ve askeri araç kontenjanı verilmiştir: 220 adet Tank, 220 adet Zırhlı Muhabere Aracı (BTR), 124 adet Zırhlı Personel Taşıyıcı (BMP), en fazla 285 adet 100 kalibreli top, 100 adet askeri uçak, 50 adet saldırı helikopteri. Azerbaycan'ın toplam yüzölçümünün Ermenistan ve Gürcistan'ın toplamından fazla, nüfusunun her iki ülkenin toplamına neredeyse eşit olması, Azerbaycan’ın SSCB bütçesine verdiyi katkı ve AKKA üyesi olmayan İran’la uzun sınırları gibi etkenler dikkate alındığında sırf objektif koşullar bakımından bu paylaşımın adil olmadığı açıkça görünmektedir.
Güçlü ordu oluşturmak için yavaş da olsa NATO kıstaslarına uygun reform yapmaya çalışan ve modern silahlar alan Azerbaycan büyük askeri harcamalar yapmaktadır. 2003’te sadece 135 milyon dolar askeri savunma bütçesi olan Azerbaycan'ın savunma harcamalarının 2011 yılı devlet bütçesinde Ermenistan yıllık toplam bütçesinden bile yüksek, yani 3,287 milyar dolar (2 630 169 341 manat) olarak belirlenmiştir.
Özetle, Azerbaycan’ın strateji konumu jeopolitik, jeokültürel, jeoekonomik ve askeri güç unsurları çerçevesinde şekillenen ve uluslararası sistemin İran ve enerji etkenleri nedeniyle kısmen küresel ve önemli ölçüde de bölgesel dengelerinin belirlenmesinden etkilenen karaktere sahiptir.
Bitti
Dr. Nazim CAFERSOY Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM - www.qafsam.org) analisti
12.05.2011 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder