3. Azerbaycan`ın Jeoekonomisi
Azerbaycan’ın strateji
konumunun belirlenmesinde üzerinde durulması gereken bir başka önemli boyut
jeoekonomidir. Bu çerçevede enerji faktörü özel önem arz etmektedir.
Uluslararası ilişkilerde enerji mücadelesinin arttığı son dönemlerde
Azerbaycan, hem dünyadaki toplam petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 0,5-ne
(üretimin 1,3 %) ve doğal gaz rezervlerinin yüzde 0,7-sine (üretimin 0,5 %)
sahip ülkedir (BP 2010 Energy Report). Yine Azerbaycan Avrasya coğrafyasında
güçlenen enerji mücadelesinde Rusya ve İran dışında kalan alternatif enerji
koridoru üzerindeki mühim geçiş noktalarından biri konumundadır. Bakü-Ceyhan
petrol ve Bakü-Erzurum doğal gaz hatları ile somutlaşan ve Şahdeniz gazı ve
NABUCCO kimi projelerle daha da güçlendirilmeye çalışılan bu durum, klasik güç
değerlendirmelerine göre esas itibariyle “küçük güç” kategorisinde
değerlendirilebilecek Azerbaycan’ın uluslararası sistemdeki yerini daha da
önemli kılmaktadır. Enerji ihracatının sağladığı büyük gelirlerle konumu
güçlendiren Azerbaycan’ın jeoekonomik konumunun şekillenmesinde onun başta
bölge ülkeleri ve Batı ile ekonomik ilişkilerin de özel önemi var. Bu çerçevede
Azerbaycan’ın Batı, Türkiye ve Orta Asya ile ilişkileri enerjiden, Rusya ile
ilişkilerini oraya çalışmak için giden ve sayıları kimi rakamlara göre 2
milyonu bulan Azerbaycan Türklerinden, İran`la ilişkileri bu ülkenin
Ermenistan`la geliştirdiği ekonomik ilişkiler ve ambargo altındaki Nahçıvan
Özerk Cumhuriyeti faktöründen bağımsız değerlendirmek mümkün değil. Benzer
şekilde Azerbaycan için Türkiye ile ilişkilerde Nahçıvan`ın durumu ya da,
Gürcistan’ın uluslararası pazarlara enerji koridoru konumu göz ardı edilmez.
Yine enerji ihracatının sağladığı büyük gelirlerle önemli sermaye birikimi elde
eden Azerbaycan devlet petrol şirketi (SOCAR) aracılığıyla Gürcistan, Türkiye
ve Romanya gibi ülkelere yaptığı yatırımlarla jeoekonomik etkisini güçlendirmektedir.
4. Azerbaycan`ın Askeri Gücü
Azerbaycan’ın strateji
konumun şekillenmesinde askeri gücünün durumu da değerlendirmeye alınması
gereken bir başka husustur. Rusya imparatorluğu zamanında askere alınması önce
yasaklanan, sonra ise sınırlı izin verilen ve SSCB döneminde ise esasen geri
hizmette görev yaptırılan Azerbaycan Türkleri bakımından yeni milli devlet
inşası ve Karabağ savaşı bağlamında askeri güç faktörü özel önem arz
etmektedir.
Kendi tarihi geleneğini
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin 26 Haziran 1918 tarihli milli ordu kurma kararı
ile başlatan Azerbaycan ordusu 1990-lı yılların başında Moskova’nın
Ermenistan’a desteği, olumsuz tarihi mirasın etkisi ile iyi örgütlenememe ve iç
siyasi karışıklıklar nedeniyle Karabağ savaşının ilk aşamasını kaybedişinin
olumsuz mirasını üzerinden atmağa çalışıyor. Bu anlayışın izlerini Azerbaycan
parlamentosu tarafından 8 Haziran 2010’da kabul edilen askeri doktrininde
görmek mümkündür. Ermenistan'ın esas güvenlik tehdidi gibi belirleyen doktrin
ülkeye karşı mevcut tehditler karşısında ordunun görev ve sorumluluklarının
genel çerçevesini oluşturmaktadır.
Azerbaycan ordusunun 67
bin asker ve 300 bin kişilik rezervistden oluştuğu tahmin edilmektedir.
Taşkent'te 15 Mayıs 1992 tarihinde imzalanan ve BDT ülkelerinin Avrupa Konvansiyonsal
Kuvvetler Anlaşmasının uymasını sağlayan anlaşmaya göre, Azerbaycan`a diğer
Kafkas ülkeleri ile eşit silah ve askeri araç kontenjanı verilmiştir: 220 adet
Tank, 220 adet Zırhlı Muhabere Aracı (BTR), 124 adet Zırhlı Personel Taşıyıcı
(BMP), en fazla 285 adet 100 kalibreli top, 100 adet askeri uçak, 50 adet
saldırı helikopteri. Azerbaycan'ın toplam yüzölçümünün Ermenistan ve
Gürcistan'ın toplamından fazla, nüfusunun her iki ülkenin toplamına neredeyse
eşit olması, Azerbaycan’ın SSCB bütçesine verdiyi katkı ve AKKA üyesi olmayan
İran’la uzun sınırları gibi etkenler dikkate alındığında sırf objektif koşullar
bakımından bu paylaşımın adil olmadığı açıkça görünmektedir.
Güçlü ordu oluşturmak
için yavaş da olsa NATO kıstaslarına uygun reform yapmaya çalışan ve modern
silahlar alan Azerbaycan büyük askeri harcamalar yapmaktadır. 2003’te sadece
135 milyon dolar askeri savunma bütçesi olan Azerbaycan'ın savunma
harcamalarının 2011 yılı devlet bütçesinde Ermenistan yıllık toplam bütçesinden
bile yüksek, yani 3,287 milyar dolar (2 630 169 341 manat) olarak
belirlenmiştir.
Özetle, Azerbaycan’ın
strateji konumu jeopolitik, jeokültürel, jeoekonomik ve askeri güç unsurları
çerçevesinde şekillenen ve uluslararası sistemin İran ve enerji etkenleri
nedeniyle kısmen küresel ve önemli ölçüde de bölgesel dengelerinin
belirlenmesinden etkilenen karaktere sahiptir.
Bitti
Dr. Nazim CAFERSOY Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik
Araştırmalar Merkezi (QAFSAM - www.qafsam.org) analisti
12.05.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder