30 Aralık 2014 Salı

“Kafkasya-2012” hangi anlama geliyor?




Son bir haftada Kafkasya gündeminin en önemli başlıklardan birini “Kafkasya-2012” isimli Rus askeri tatbikatı oluşturmakta.
Kuzey Kafkasya`da, ya da son yıllardaki Kremlin terminolojisi ile “Güney Askeri bölgesinde” 17-23 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen tatbikatta 8 bin kadar asker, 200’den fazla askeri araç, farklı amaçlı yaklaşık 100 top, 10 kadar askeri gemi ve tekne görev alıyor. Bizzat Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nikolay Makarov yönetiminde gerçekleşen tatbikatı Devlet Başkanı Vladimir Putin de izledi.
“Kafkasya-2012” son yıllarda askeri tatbikatlara özel önem veren Kremlin yönetiminin bu yıl içerisinde gerçekleştirdiği en büyük ve önemli tatbikat niteliğini taşıyor. Tatbikatın temelde 3 esas mesajının olduğu söylenebilir.
Öncelikle, “Kafkasya-2012” tatbikatını “Rusya`nın Filistin`i” olarak tanımlanan ve ciddi güvenlik sorunlarının bulunduğu Kuzey Kafkasya`daki askeri etkinliğini koruma çabası gibi nitelendirebiliriz. 2014 yılında bölgede Soçi olimpiyatlarının yapılacak olması ve son dönemlerde Rus yanlısı kişilere yapılan suikastların artması bu tatbikatın iç güvenlik bağlamındaki önemini açıkça ortaya koymakta. Nitekim tatbikatın sadece ordu birlikleri ile sınırlı kalmamış olması ve iç güvenlik birimlerinin de burada iştiraki bu çerçevede değerlendirilebilinir.
Tatbikatın ikinci mesajı genel anlamda eski Sovyet coğrafyasında, özel olarak ise Güney Kafkasya`nın Azerbaycan ve Gürcistan gibi Kremlin’in sözü dinlemeyen ülkelerine yöneliktir. Eski Sovyet coğrafyasında etkinliğini korumak için çeşitli vasıtalardan istifade eden Rusya`nın bu süreçte askeri faktöre özel önem verdiği zaten iyi bilinmekte. Son dönemlerde eski Sovyet Cumhuriyetlerindeki askeri varlığını uzun süreli anlaşmalarla garanti altına alan Kremlin, zaman-zaman yaptığı tatbikatlarla bir yandan askeri güç gösterisi yapmakta, diğer yandan ise bu sürece eski cumhuriyetleri de katarak bölgede askeri işbirliğini derinleştirmeye çalışmaktadır.
Nitekim, “Kafkasya-2012” tatbikatının 2008 yılındaki Rus-Gürcü savaşının ertesi yılından itibaren düzenli yapılmaya başlanması da bu olayın askeri güç gösterisi niteliğini açıkça ifade ediyor. Her sene genellikle yaz aylarında yapılan tatbikatın bu yıl son baharda, tam da Gürcistan`da parlamento seçimleri arifesinde yapılmış olması da gözden kaçmıyor. Zaten Gürcü yönetimi de tatbikatı kendisi ve bölge için tehlike gibi gördüğünü açıkladı.
Yine tatbikatın Rusya ile Azerbaycan arasında Gebele üssü konusunda anlaşmazlığın yaşandığı dönemde gerçekleşmesi de dikkate değer bir husus. Tatbikata Rusya Hazar filosunun bazı gemilerinin iştiraki de bu çerçevede düşünülebilir. Keza tatbikat, Jirinkovski`nin Azerbaycan aleyhte açıklamaları ve Kafkasya`da Rus-Ermeni ittifakına ilişkin demeciyle aynı döneme denk gelmesi ile de özel bir anlam kazandı.
Basında daha çok “Kafkasya-2012” tatbikatı yer alırken, aynı tarihlerde eski Sovyet coğrafyasında, merkezinde Rusya`nın olduğu askeri nitelikli iki tatbikat daha gerçekleşti. Bunlardan birincisi Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünün Ermenistan`da yapılan “İşbirliği-2102” tatbikatıdır. Bir diğer önemli olay gibi ise aynı örgütün içişleri bakanlıklarının Moskova civarında yaptığı “Yıldırım-2012” eğitim tatbikatı sayılabilir.
Kafkasya-2012 tatbikatının üçüncü önemli mesajı Orta Doğu merkezli gelişmelere ilişkindir. Zaten bu tatbikatın strateji nitelikli olduğunun açıklanması bu kapsamda okunmalı. Zira İran ve Suriye ekseninde gelişmelerden ve bu olayların Kafkasya`daki güç dengelerine olası etkilerinden rahatsız olan Moskova bu tatbikata özel önem veriyor. Nitekim tatbikata başkan Putin`in katılarak verdiği mesajlar ve askeri sürecin bizzat Rusya genelkurmay başkanı tarafından yönetilmiş olması bu olayın stratejik ve siyasi boyutunu ortaya koymakta. Yine tatbikatta İran sınırındaki Hazar filosunun, görev alanı içerisinde Akdeniz`in de bulunduğu Karadeniz filosundan gemilerin ve uzun menzilli askeri uçakların iştikakı ise işin askeri boyutu bakımından anlamlı. Keza, tatbikatın bu niteliği Ermenistan`da yapılan “İşbirliği-2102” tatbikatı ile birlikte düşünüldüğünde Kürecik`teki radar üssüne yönelik bir mesaj anlamı taşıdığını da söylemek mümkün.

Özetle, Kremlin yönetimi hem iç güvenlik hesapları, hem bölgesel iddiaları, hem de Ortadoğu merkezli küresel endişeleri nedeniyle askeri vasıtaları tetikte tutan bir yaklaşım içinde. Moskova`nın bu tutumu özellikle Güney Kafkasya ve İran merkezli gelişmeler sürecinde göz ardı edilmemeli.
Dr. Nazim CAFERSOY, Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM-www.qafsam.org) Analisti
24.09.2012 16:45 Yerel saatı | 13:45 Dünya saatı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder