Rusya ve İran'ın dünya
enerji piyasasındaki yerleri tarafların bu alandaki işbirliğine stratejik önem
kazandırmaktadır. Dünyadaki toplam doğalgaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 46`sı,
petrol rezervlerinin ise yaklaşık yüzde 20'si Rusya ve İran coğrafyasındadır.
Rusya dünya doğalgaz piyasasında yaklaşık yüzde 30`la (çeşitli belgelerde bu
rakam 25-32 faiz arasında değişmektedir) birinci, İran ise yüzde 16`yla ikinci
sıradadır. Ayrıca, Rusya'nın dünyada bilinen gaz rezervlerinin yüzde 1,5`ne
sahip Türkmenistan`la imzaladığı uzun süreli enerji anlaşmaları ve Türkmen
gazının Avrupa pazarlarına transit geçişi için Rusya ve İran'ın stratejik önemi
dikkate alınırsa, bu ikilinin gaz sektöründeki öneminin yeri doldurulmaz olduğu
ortaya çıkmaktadır. Yine Rusya ve İran'ın gaz OPEC'nin öncüleri ve önemli
kurucu üyelerinden olmaları da bu ikilinin dünya gaz pazarındaki stratejik
önemini daha da güçlendirmektedir.
İki ülkenin dünya petrol
piyasasındaki yeri de çok önemlidir. Rusya dünya petrol rezervlerinin ortalama
yüzde 8`ni (çeşitli belgelerde bu rakam 6-12 biçiminde değişmektedir), İran ise
yüzde 12`sine sahiptir. Ayrıca BP`nin 2010 yılı enerji raporuna göre günlük
petrol üretimine ilişkin 2009 yıl sonu rakamlarına göre, Rusya birinci, İran
ise dördüncü sıradadır. Yine Rusya BDT mekanında petrol rezervlerine kontrol
edilmesindeki aktifliyi ve AB için çok önemli enerji pazarlayıcı karakteri ile
ilgi çekmektedir. İran ise Venezuela ile birlikte OPEC'in ABD karşıtı tutumu
takınmasında etkin rol oynamaktadır. Her iki ülkenin enerji alanındaki küresel
işbirliği olanakları ile birlikte ikili ilişkilerinde de enerjinin önem
kazanmaya başladığı gözlenmektedir. Bu bağlamda Gazprom şirketinin İran`daki
enerji projelerine 750 milyon dolar yatırım koyduğu bilinmektedir. Bu bilgi ve
yorumlar ışığında iki ülke arasında özellikle enerji alanında işbirliğinin
dünya enerji piyasasına sarsıcı güçte stratejik gelişme olanaklarına sahip
olduğunu söylemek mümkündür.
İki ülke arasındaki
ticaret hacmi 2008 yılsonunun rakamlarına göre yıllık 3,7 milyar dolardan fazla
olmuştur. Bu rakamın yıllık 8 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor. Bu
çerçevede Rusya'nın İran'da kömürle çalışan toplam 315 MVt gücündeki 4 bloktan
oluşan Tabas termik santralini inşa etmesi, ilk hesaplamalara göre, toplam
fiyatı 1 milyar dolar olan Mazino kömür madenini işletmesi, Kuzey-Güney ulaşım
koridoru projesi kapsamında 375 km uzunluğundaki Gazvin-Reşt- Enzeli-Astara
demiryolu hattını yapması, İran'ın 5 adet Tu-204-100 tipi uçak alması gibi
projelerin gerçeklemesi öngörülmektedir.
Sonuçta, 1991 yılından
sonra Rusya-İran ilişkileri yeni uluslararası koşullara uygun bir şekilde
gelişmesi enerji boyutunu da ciddi bir işbirliği alanı olarak öne çıkarmıştır.
Özellikle Putin'in iktidara geldiği 2000'li yılların başı ile beraber enerji
alanında geniş işbirliği çabaları hız kazanmıştır. Gazprom ve Lukoil Rsu enerji
devlerinin öne çıkaran bu anlayışın Dmitri Medvedev`in devlet başkanlığı
döneminde de genişletilerek sürdürüldüğü gözlemlenmektedir.
19.06.2011 15:00 Yerel
saatı | 12:00 Dünya saatı
Dr. Nazim CAFERSOYKafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Analisti (QAFSAM-www.qafsam.org)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder