29 Aralık 2014 Pazartesi

Rusya-İran ilişkilerinde askeri boyut



Rusya ve İran arasındaki ikili ilişkilerin en önemli alanlarından biri olan askeri alandaki işbirliği öncelikle Rusya'nın İran'a silah satışından ibarettir. Rusya silah satarak hem İran'ın askeri açıdan güçlenmesine katkı vermekte, hem de büyük ekonomik kazanç elde etmektedir. Tahminlere göre, İran, Rusya'nın Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü önemli silah alıcısıdır. İran için ise Rusya en önemli silah satıcısı olarak kabul edilmektedir. Bu tutumun İran'ın 2000'li yılların başında ilan ettiği "ordunun 25 yıllık modernleştirilmesi" programı çerçevesinde daha da uzun sürmesi beklenmektedir.
2000'li yılların başına kadar olan verilere esasen, Rusya ve İran arasındaki silah satışı 1989-1991 tarihleri arasında imzalanan ve toplam miktarı 5,1 milyar ABD doları olan dört anlaşma ile düzenleşmişti. (1) 5 Kasım 1989'da imzalanan anlaşma ile Rusya İran'a toplam fiyatı 1,3 milyar dolar olan 24 MiG-29 ve 12 Su-24MK avcı uçağı 2 adet C-200BE türü roket sistemi satması öngörülmüştür. Bu anlaşmanın yükümlülükleri 1990-1994 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Rusya 2009 yılına kadar İran'a bu silahların yedek parçalarını vermiştir. (2) 17 Mayıs 1990 yılında imzalanan anlaşma ile Rusya'nın İran'a 877KM türü sualtı gemi (sayısı gizli tutuluyor), torpido ve yedek parça satması kararlaştırılmıştır. Sualtı gemiler 1992-1997 yılları arasında İran'a verilmiştir. Sözleşmeye göre, Rusya 2008 yılı sonuna kadar İran'ı bu askeri silahların yedek parça ile de sağlamıştır. (3) 24 Nisan 1991 yılında imzalanan anlaşma ile Rusya'nın İran'ın sualtı tekneler için 6 adet üssün inşası ve mevcutların genişletilmesini bitirmeliydi. Elde edilen veriler bu anlaşmanın da sorunsuz hayata geçirildiğini gösteriyor.
(4) 13 Kasım 1991 tarihinde imzalanan anlaşma ile Rusya İran'a toplam fiyatı 2,2 milyar dolar olan 1000 adet T-72 S tankı, 1500 adet BMP-2 türlü zırhlı aracı ile gerekli silah ve mühimmatı vermeliydi. 1993-2000 yılları arasında 422 tank ve 413 BMP-in verildiği bilinmektedir. Geri kalanın da geçen süre zarfında verilmeye sürdürüldüğü tahmin edilmektedir. Sözleşmeye göre, Rusya 2011 yılına kadar bu silahların askeri mühimmatını ve yedek parçalarını verecektir. (Bazı kaynaklar Rusya'nın İran'a 1991 yılından sonra sattığı T-72-S tankının ve BMP-2-lerin her birinin sayısının yaklaşık 2000 olduğunu bildirmektedirler.)
Rusya ve İran arasında silah ticareti sürekli ABD (ve İsrail) tarafından itirazlarla karşılanmış ve durdurulmağa çalışılmıştır. Bu çerçevedeki en başarılı girişim 1995 yılında gerçekleşmiştir. 1995 yılının 30 Haziran'ında Rusya Başbakanı Viktor Çernomırdin ile ABD Başkan Yardımcısı Al Gore arasında imzalanan anlaşmaya göre, Rusya 31 Aralık 1999 tarihinden itibaren İran'a silah satmayacaktı. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in İran'a sıradan silahların satışını kısıtlayan bu anlaşmayı Çeçenistan savaşında ve özellikler 1996'da ikinci kez devlet başkanı seçilmek için ABD'nin desteğini almak amacıyla desteklediği tahmin edilmektedir.
Ancak Putin iktidarı ile birlikte Rusya-İran askeri işbirliğini yeniden geniş hız kazanmıştır. Bu çerçevede Çernomırdin-Al Gor sözleşmesi 2000 yılının Kasım ayında Putin iktidarı tarafından bir taraflı olarak iptal edilmiştir ve İran'la silah anlaşmalarının kalan 1,6 milyarlık bölümü ve yerine getirilmemiş diğer şartları uygulanmaya başlanmıştır. Yine elde edilen bilgilere göre, İran Rusya Savunma Bakanı İgor Sergeyevin 2000 yılının Aralık ayında Tahran ziyareti zamanı Rus askeri savunma sistemlerine ve başta İskender-E türlü füze olmak üzere çeşitli füze sistemlerine ilgi göstermiştir. Yolculukta yer alan Rosoboroneksportun Genel Müdür Yardımcısı Viktor Komardin İran tarafının 2001-2002 döneminden itibaren Rusya'dan büyük miktarda askeri araç almak istediğini (yıllık 300 milyon dolar olmak üzere toplam 7 milyar dolar fiyatında olduğu tahmin edilmektedir) bildirmiştir. Rusya ve İran taraflar arasında yeni askeri anlaşmaların imzalandığını açıkça ilan etmemektedirler. Ancak onaylanan bilgilere göre, Rusya 1990'ların ortasında Yunanistan tarafından sipariş edilen, ancak daha sonra alınmayan 29 adet Top M-1 türlü hava savunma sistemlerini 2005 yılının Kasım ayında 700 milyon dolara (bazı kaynaklara göre ise 1-1,4 milyar dolara) İran'a satmıştır. Rusya Savunma Bakanı Sergey İvanov 2007 yılının 16 Ocak bu silahların İran'a iade edilme sürecinin sona iletildiğini belirtmiştir. 2007 yılının Şubat ayında düzenlenen İran askeri manevraları sırasında denemeden yapılan bu sistemlerin başta Buşer nükleer reaktörü olmak üzere çeşitli stratejik tesislerin korunması için kullanıldığı tahmin edilmektedir. İşte Batılı kaynaklara göre de, 1998-2001 yıllarında toplam hacmi 300 milyon dolar olan ikili askeri işbirliğinin 2002-2005 yıllarında 1,7 milyar dolara yükselmesi de askeri işbirliğinin yeni sözleşmelerle devam ettirildiğini göstermektedir. Bunlardan başka, 2005 yılının Ekim ayında uzaya çıkarılan İran uydusunun Rusya roketi ile gönderildiği bilinmektedir. Yine İran'ın uzaya çıkarmak istediği sonraki uydunun da Rusya roketi aracılığıyla gönderilmesi öngörülmüştür.
Ancak son dönemlerde iki ülke arasında özellikle S-300 sistemleri ilişkin sorun boy göstermektedir. Rusya ve İran arasında 2007 yılı sonunda (bazı Batılı kaynaklara göre 2005 yılı) 800 milyon dolarlık yeni bir anlaşmaya göre Kremlin yönetimi Tahran`a 20 adet S-300 füze sistemleri satmağı taahhüt etmiştir. Fakat ABD’nin devreye girmesi ve Rusya ile yapılan pazarlıklar sonucu Kremlin yönetimi 2010 yılın ortalarında İran`a BM ambargosunu gerekçe göstererek S-300 füzesi satmaktan vazgeçtiğini açıkladı. İran, Rusya`nın bu kararını tepki ile karşıladı.
Özet olarak, Rusya-İran ilişkilerinde askeri boyut özel bir önem arz etmektedir. İki ülke de bunu kısa ve orta vadeli çıkarları bakımından önemsemektedir. Ancak Rusya`nın zaman-zaman Batı ile pazarlıklar yaparak taahhütlerine uymaması gözlemlenmektedir. İran ise bu handikabı kendi savunma sanayini geliştirerek ve Çin`le askeri ilişkileri güçlendirerek gidermeye çalışmaktadır.

23.06.2011 17:00 Yerel saatı | 14:00 Dünya saatı
Dr. Nazim CAFERSOY
Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Analisti (QAFSAM-www.qafsam.org)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder