Rusya ve Kuzey Kafkasya...
Rusya'nın Kuzey
Kafkasya'ya ilgisi, 16. yüzyılda Kazan ve Astrahan hanlıklarını işgal
etmesinden sonra, Terek nehrine doğru ilerleyerek orada askeri üsler kurması
ile başlamıştır. [7] Ancak bölgenin Rusya`nın bir parçasına dönüştürülmesi
sürecinde ilk önemli adım 1722`de Çar 1. Petro’nun emriyle Rus Ordusu’nun
Çeçenistan’a müdahalesi ile atılmıştır.[8] 18. yüzyılın sonunda yeni bir ivme
kazananan bu süreç 19. yüzyılda daha da genişlemiştir. Bölge halkı bu sürece
18. yüzyılda Şeyh Mansur'un yönetiminde Müridizm hareketi, 19. yüzyılda ise
1829-1859 yıllarını kapsayan İmamlar direnişi ile karşı çıktı. Sırasıyla Gazi
Muhammed, Hamzat Bey ve İmam Şamil önderliğinde sürdürülen bu direniş
başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 1877-1878 tarihlerindeki Rusya-Osmanlı savaşı
sonrası bölgenin Rusya'nın kontrolüne geçmesi ise yerel nüfusun önemli bir
kısmının Osmanlı'ya göç etmesine sebep olmuştur.[9]
1917 yılına kadar Rusya
İmparatorluğu'na karşı başarısızlıkla sonuçlanan küçük çaplı isyanlarla akılda
kalan bölge halkları, Şubat ayında Çarlığın devrilmesini fırsat bilerek 1 Mayıs
1917`de Birleşik Kafkasya Dağlılar Geçici Hükümeti'ni kurmuş, 11 Mayıs 1918'de
ise Kuzey Kafkasya Dağlılar Cumhuriyeti'ni ilan etmişlerdir.[10] Ancak bu
cumhuriyet hem Deniki’nin, hem de Bolşevik Rusya'nın baskılarına dayanamamış,
bölge Mart 1920`de Bolşeviklerin kontrolüne geçmiştir. Bolşevik döneminde
bölge, öncelikle Sosyalist Dağıstan Cumhuriyeti ve Sosyalist Dağlı Özerk
Cumhuriyeti şeklinde Rusya Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti içinde yer
almış, daha sonra çeşitli özerk subjelere bölünmüştür.[11] Sovyet döneminde
Stali’nin baskı ve sürgünlerine maruz kalan bölge halklarının mevcut rejime
karşı mücadelesinde en son silahlı direnişçinin ise 1972`de öldürüldüğü iddia
edilmektedir. [12]
1980'li yıllarda Mihail
Gorbaçov'un "açıklık ve yeniden yapılandırma politikası" çerçivesinde
SSCB`de siyasi sistemi liberalleştirme girişimleri, bölgedeki subjelerin yeni
statü aramalarına olanak vermiştir. Bu çerçevede Çeçenistan dışındaki bölge
subjeleri yeni Rusya Federasyonu sınırları içinde yer almayı kabul etmişler.
Çeçenistan'ın bu sürece dahil olmak istememesi ve bağımsızlıkta ısrarı
1994-1996 ve 1999-200? yıllardaki iki Rus-Çeçen savaşı ile sonuçlanmıştır.
1997`de imzalanan Hasavyurt anlaşması ile ilk savaş sonucunda Çeçenler bazı
avantajlar elde etse de, 1999 yılında başlayan yeni savaş Rusya'nın üstünlüğü
ile sonuçlanmıştır.
1 milyondan fazla
Çeçen’in hayatını kaybetmesi ve büyük bir enkazın neden olduğu savaşlardan
sonra Çeçenistan, Kremlin tarafından Ramzan Kadırov aracılığıyla denetim altına
alınmıştır. Ancak bölgede Rusya'ya karşı önceki kadar organize olmasa da ciddi
askeri muhalefetin var olduğu ve gerilla savaşının devam ettiği
gözlemlenmektedir.
Günümüzde Rusya'nın
Kuzey Kafkasya politikası bölgede güvenlik sorununun çözülmesi ve
sosyal-ekonomik durumun iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Kremlin güvenlik
sorununu bölgede ordu, polis, jandarma güçleri ve istihbarat teşkilatlarını
güçlendirerek çözmeye çalışmaktadır. Buna ek olarak Rus kazaklarının (kossak)
bölge güvenliğinde görev alması için onların geleneksel paramilter yapılarını
canlandırma yönünde adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda Kuzey Kafkasya
Rusya'nın en militarize edilmiş bölgesi sayılabilir.
Moskova bölgedeki
sosyo-ekonomik durumu ise buraya dikkati artırarak ve özel kalkınma programları
uygulayarak çözmeye çalışmaktadır. Bu özel ilginin ilk örneği diğer
meslektaşlarından farklı olarak devlet başkanının Kuzey Kafkasya Federal
Bölgesi temsilcisi (polpred-genel vali ) Alexander Hloponi’nin aynı zamanda
Rusya Federal hükümetinde başbakan yardımcısı olmasıdır. İkinci olarak, Rusya
bölgedeki sosyo-ekonomik durumu düzeltmek için 15 yıllık özel program
hazırlamıştır. Hloponi’n tarafından hazırlanan ve 6 Eylül 2010'da Başbakan
Vladimir Putin tarafından onaylanan "Kuzey Kafkasya'nın Sosyo-ekonomik
Gelişim Stratejisi-2025" programının hedefi bölgenin çok boyutlu
gelişimini sağlamaktır. Bu strateji çerçevesinde Kuzey Kafkasya'da yaklaşık 400
bin işyerinin açılması, turizme yatırım yapılması ve bölgenin ulaşım merkezi
olarak geliştirilmesi amaçlanmaktadır.[13] Ancak bu stratejinin başarılı bir
şekilde uygulanması halinde bile Kuzey Kafkasya'daki sosyal-ekonomik durumunun,
2025 yılında Rusya ortalamasından çok daha düşük olacağı dikkati çekmektedir.
[14] 2014 yılında Soçi'de yapılması planlanan olimpiyat ve 2018'de Rusya'da
yapılması öngörülen dünya futbol şampiyonası da bölgenin gelişimine destek
vermesi öngörülen uluslararası projeler özel önem arz etmektedir.
Özetlersek, Kuzey
Kafkasya Rusya için ciddi güvenlik ve sosyal-ekonomik sorunların mevcut olduğu
bölge olmaya devam ediyor. "Rusya'nın Filistin'i" gibi nitelendirilen
bu bölgede durumun yakın dönemde normalleşmesi ihtimali ise düşük
gözükmektedir.
devam edecek
devam edecek
Dr. Nazim Cafersoy
KAFSAM analisti ve ADİU Türk Dünyası İşletme Fakültesi öğretim üyesi
KAFSAM analisti ve ADİU Türk Dünyası İşletme Fakültesi öğretim üyesi
24.01.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder