Merhum Haydar Aliyev`in 1993 yılında iktidara gelişinden sonra da Kremlin
yönetiminin Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilere ve bu çerçevede
özellikler askeri boyuta ilişkin istekleri güçlenerek devam etti. Ancak ülkede
Rus etkisini minimize etmek isteyen ve bu bağlamda emperyal iddialarından
vazgeçmeyen Kremlin yönetiminin kızgınlığının hedefi olan AHC iktidarından
sonra göreve gelen Haydar Aliyev, Rusya ile ilişkilerde denge politikasını
seçmiştir.
Yeni dönemde Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin ana çerçevesini ise 3 Haziran 1997’de imzalanan Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Güvenlik anlaşması oluşturmuştur. Bu anlaşmada da tezahür eden ve İlham Aliyev’in devlet başkanlığı döneminde de varlığını sürdüren yaklaşım Azerbaycan yönetiminin Rusya ile askeri ilişkilerde 3 temel hususa dikkat ettiğini ortaya koymaktadır.
Yeni dönemde Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin ana çerçevesini ise 3 Haziran 1997’de imzalanan Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Güvenlik anlaşması oluşturmuştur. Bu anlaşmada da tezahür eden ve İlham Aliyev’in devlet başkanlığı döneminde de varlığını sürdüren yaklaşım Azerbaycan yönetiminin Rusya ile askeri ilişkilerde 3 temel hususa dikkat ettiğini ortaya koymaktadır.
Öncelikle, bu ilişkiler
Rus askeri gücünün yeniden Azerbaycan’a dönmesine neden olmamalıdır. Nitekim
1993’ten sonra Rusya "sınırların ortak korunması", "Karabağ’a
barış gücü göndermek" veya "Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütüne
üyelik" gibi önerileri zaman zaman gündeme getirerek kendi ordusunun
Azerbaycan’a dönmesini sağlamaya çalışmışsa da, Haydar Aliyev yönetimi baskı ve
teşviklere rağmen bunu kabul etmemiştir. Keza, benzer yaklaşım devlet başkanı
İlham Aliyev döneminde de devam ettirilmektedir.
İkincisi, Bakü yönetimi
savaş halindeki Azerbaycan ordusunun teçhizi için Rusya ile ikili askeri ve
teknik işbirliğini geliştirici adımlar atmıştır. Kremlin yönetimi ile bu
işbirliğinin diğer stratejik amaçları ise Ermenistan yönetiminin Rusya ile
askeri işbirliğini bir anlamda dengelemek ve Rus askeri çevrelerinin
Azerbaycan’a yönelik sert tavrını yumuşatmak olmuştur.
Nitekim bu bağlamda,
özellikle 2000’li yılların başından itibaren Azerbaycan ile Rusya arasında
askeri ve teknik işbirliğini geliştirici adımlar atılmıştır. İki ülke arasında
terörle mücadele ve sınır güvenliği konusunda işbirliğinin geliştirilmesi
önemli askeri işbirliği boyutlarından birini oluşturmaktadır.
Yine bu kapsamda 3 Şubat
2003 ve 4 Aralık 2006 tarihlerinde iki ülke arasında askeri işbirliğini
düzenleyen ve Azerbaycan’ın Rusya’dan silah satın almasına ve Rus askeri
okullarında subay yetiştirilmesine olanak tanıyan anlaşmalar imzalanmıştır.
Bu anlayış çerçevesinde
Rusya Savunma Bakanı Anatoli Serdyukov’un Aralık 2008’deki Bakü seferi
sırasında imzalanan ve 2009 yılında askeri işbirliğini geliştirmeyi öngören
anlaşmayı da aynı yaklaşımın devam ettirilmesi bağlamında değerlendirmek
mümkündür.
Bu bağlamda
Azerbaycan’ın geçtiğimiz iki yılda Rusya’dan askeri helikopter ve ülke
savunması için strateji nitelikli S-300 sistemleri satın alması bu işbirliğinin
geldiği boyutları ortaya koymak bakımından önemli veriler sayılabilir.
Rusya ile Azerbaycan
arasındaki askeri işbirliğinin üçüncü önemli boyutunu Gebele radar üssü
oluşturmaktadır. Azerbaycan’ın kuzey bölgesinde Rusya sınırına yakın
sayılabilecek Gebele ilçesinde yerleşen radar üssü Sovyetler Birliği’nin 9
önemli radar üssünden biri konumundaydı. “Gebele-2”, “PO-7” ve “Obyekt-754”
isimleri ile de bilinen ve Sovyet hava savunma sisteminin en önemli
unsurlarından biri olan Gebele radar üssünün inşasına 1976 yılında başlanmış ve
üs 1985 yılında ordunun hizmetine verilmiştir.
Teknik olarak “Deryal”
türü radar tesisi kabul edilen Gebel üssü SSCB’nin güney sınırlarından, içinde
Türkiye, İran ve bütünlükte Ortadoğu ile Hint Okyanusunun Avustralya’ya kadarki
kısmının bulunduğu 6 bin kilometrelik alanı denetim altında tutma olanağına
sahiptir.
Esas işlevi denetim
altına aldığı bölgedeki orta menzilli füze hareketlerini kalkış anından
itibaren tespit etmek olan üssün hukuki statüsü bağımsızlık sonrası Rusya ile
Azerbaycan arasında ciddi sorunlardan birini oluşturmuştur. 1992-1997 döneminde
belirsiz statüyle faaliyetini sürdüren Gebele radar üssüne ilişkin iki ülke
arsındaki müzakereler 1997 yılından başlamış ve 2002 yılı başlarına kadar devam
etmiştir.
Gebele radar üssünün
hukuki statüsü 25 Ocak 2002 tarihinde iki ülke arasında imzalanan anlaşma ile
belirlenmiştir. Anlaşma ile “bilgi değerlendirme ve analiz merkezi” statüsü
alan üssün mülkiyeti Azerbaycan’a verilmiş, ancak 24 Aralık 2012 tarihine
kadarki süre için kullanım hakkı Rusya’ya devredilmiştir. Anlaşmaya göre,
Azerbaycan üssü sökmemek, üçüncü taraflara vermemek, malvarlığına zarar
vermemek ve hava saldırılarına karşı savunmasını sağlamak yükümlülüklerini
üstlenmiştir.
Ayrıca, Azerbaycan üssün
normal faaliyetinin sağlanması amaçlı denetim, bir grup askeri yetkilinin üssün
faaliyetinde yer alması ve özel hükümlerle üste işlenmiş bilginin bir kısmını
kullanma haklarını elde etmiştir.
Devam edecek...
Dr. Nazim CAFERSOY, Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Analisti (QAFSAM-www.qafsam.org)
17.08.2011 10:00 Yerel
saatı | 07:00 Dünya saatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder