“Traktör”ün İran`da çok fazla konuşuluyor olmasının nedenlerinden birisi de
Tebriz`in takımı oluşu.
Tebriz hiç kuşkusuz Türk
ve İran tarihinde en önemli kentlerden birisi. Tarihi Baharat ve İpek yolunun
üzerinde yerleşmesi nedeniyle önemli bir ticaret şehri. İyi hatırlıyorum,
1990`ların ortasında Prof. Dr. Ümit Özdağ hocam bir sohbetimizde Kayseri ile
Tebriz`i kıyaslamış, her ikisinde de nerdeyse hiç Yahudi bulunmayışının başlıca
nedenlerinden biri olarak ticaretin çok önemsenmesine dikkat çekmişti.
İran`da Doğu Azerbaycan
Ostanı`nın (eyaletinin) idari merkezi olan Tebriz`in 1,4 milyon civarında
nüfusu olduğu söyleniyor. Nüfusunun yaklaşık yüzde 97`sini Azerbaycan
Türklerinin oluşturduğu Tebriz İran`ın ikinci büyük sanayi şehri. Tebriz
halıları “İran halıları” adıyla dünyada çok ünlü.
Tebriz 12. yüzyıldan
itibaren bu coğrafyada Türklerin kurduğu İldenizler, İlhanlılar, Karakoyunlu,
Akkoyunlu ve Sefeviler’in başkenti olmuş. Şehir aynı zamanda İran`da
modernleşmenin memleketi. İran`da ilk matbaa, halka açık kütüphane, sinema,
tiyatro, belediye, modern okul, modern polis, modern fabrika, telefon şebekesi,
kadın derneği, öğrenci yurdu Tebriz`de açılmıştır.
Tebriz İran`daki siyasi
değişimin de öncüsü sayılabilir. Nitekim İran`da 1906`da anayasal devrime yol
açan Settarhan-Bagirhan harekatı, 1920`deki Hiyabani`nin Azadistan devleti, ya
da Prof. Dr. Cemil Hasanlı`nın soğuk savaşın başladığı olay olarak gördüğü
Pişeveri harekatının merkezi Tebriz`dir. Zaten Tebriz`in bu konumu “İran`da değişim
Tebriz isterse olur” biçimde bir değimin ortaya çıkmasına neden olmuş.
Bu bağlamda İran
siyasetinde reformcuların başarısızlığında da ister Hatemi`ye, isterse “Yeşil
muhalefete” Tebriz`in destek vermeyişi en önemli etkenlerden biri sayılabilir.
İran`daki ister Pehlevi döneminde, isterse devrim sonrası merkezi otorite
sürekli olarak Tebriz`in siyasi, ekonomik ve kültürel rolünü sınırlamaya çalışa
da, Tebriz İran`daki konumunu halen sürdürüyor. Nitekim Tebriz`in Güney
Azerbaycan milli hareketinin kalbi durumunda olması şehrin tarihi rolü ile
örtüşüyor. Bu çerçevede “Traktör” olayına aynı zamanda Tebriz`in merkezi
otoriteye yeni bir meydan okuması gibi de bakılabilir.
“Traktör”ü önemli kılan
bir diğer ve belki de en önemli neden siyasi boyuttur. Bu bağlamda “Traktör”
futbolun sadece oyun olmadığının ve İran`da Güney Azerbaycan milli
mücadelesinin en önemli arenalarından biri olduğunun somut örneklerinden biri.
Siyasi mücadeleye karşı en sert önlemlerin alındığı İran`da Traktör`ün oyunları
ve Sehend stadyumu ülkedeki Azerbaycan Türklerinin milli hak arayışların önemli
siyasi mücadele arenası gibi yükselmekte.
Bu anlamda “Traktör”
taraftarlarını “Barselona” taraftarlarına benzetmek mümkün. Traktör`ün
oyunlarında sayıları ortalama 60-70 bini bulunan ve ezici çoğunluğunu gençlerin
oluşturduğu taraftarların merkezi otoriteye muhalif milli-siyasi ve toplumsal
sloganlar seslendirilmesi bir geleneğe dönüşmüş durumda.
Bu sloganlar esasen ise
üç temel yönde kendini göstermekte. Öncelikle, “Traktör” taraftarları İran`dakı
Azerbaycan Türklerinin güncel milli sorunlarını dile getirmektedir. Bu
çerçevede en fazla duyulan sloganlardan “Türk dilinde medrese, olmalıdır
herkese” ile Türkçe eğitim sorunu, “Urmu gölü can verir, meclis onun katline
ferman verir” sloganı ile Urmiye gölünün kurumasına ilişkin İran yönetiminin
tavrı eleştirilmekte.
Son olarak da
“El-cezire” maçında İngilizce “Güney Azerbaycan İran değil” pankartı açılması
ise işin nerelere vardığını göstermek bakımından önemli. Zaten bu slogandan
sonra İran devrim muhafızlarının önemli gazetelerinden Cahan`da gerekli önlemin
alınması ve bu bağlamda “Traktör”ün maçlarını Azerbaycan`da oynamaması
önerildi. Bu noktada taraftarların tutumu sadece sloganla sınırlı kalmıyor.
Mesela, 2010 senesinde taraftarlar “Urmiye gölüne bir çanak su dökme”
kampanyası başlatmıştı.
Taraftarların sloganları
arasında “Azerbaycan var olsun”, “Karabağ bizimdir, bizim kalacak”, “Azerbaycan
bir olsun, payitahtı Tebriz olsun”, sloganları Azerbaycan Cumhuriyeti ile
ilgili yaklaşımını ortaya koymakta. Keza, Hocalı soykırımının yıl dönümleri de
Traktör taraftarlarının oyunlarda andığı bir başka husus.
Traktör taraftarlarının
Türkiye konusunda özel duyarlılığı var. Nitekim oyunlarda kullanılan
Tebriz-Bakü-Ankara Traktör taraftarlarının bu yaklaşımın somut örneği. Keza,
İran`da Tahran yönetiminin örtülü desteğini alan sözde “Ermeni soykırımı”
faaliyetlerine karşı geliştirilen reaksiyonda Traktör taraftarı olan gençleri
de unutmamak lazım. Yine “Traktör oyunlarında Azerbaycan bayraklarının yanı sıra,
Türkiye bayraklarının zaman-zaman kullanıldığı biliniyor. Keza “Azerbaycan
yurdumuz, Tirektur bozkurdumuz” sloganı veya maçlar sırasında stadyumu dolduran
taraftarların bozkurt işareti yapması da dikkat çeken bir başka husus.
İran yönetimi Traktör
taraftarlarının bu eylemlerinden rahatsız ve bu rahatsızlığını takım
taraftarlarını sık-sık hapis ederek ortaya koymakta. 2011 yılında İran devrim
muhafızlarının Traktör mülkiyetine alması da bu rahatsızlığının somut dışa
vurumu ve böylece takım üzerinden taraftarı sıkı denetim altına alma girişimi.
Ama olayların gidişi Traktör taraftarının tribünler üzerinden mesaj vermeyi
güçlendirerek sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Dr. Nazim CAFERSOY,
Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM-www.qafsam.org)
Analisti
12.03.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder