30 Aralık 2014 Salı

Futbol ve Siyaset




“Traktör”ün İran`da çok fazla konuşuluyor olmasının nedenlerinden birisi de Tebriz`in takımı oluşu.
Tebriz hiç kuşkusuz Türk ve İran tarihinde en önemli kentlerden birisi. Tarihi Baharat ve İpek yolunun üzerinde yerleşmesi nedeniyle önemli bir ticaret şehri. İyi hatırlıyorum, 1990`ların ortasında Prof. Dr. Ümit Özdağ hocam bir sohbetimizde Kayseri ile Tebriz`i kıyaslamış, her ikisinde de nerdeyse hiç Yahudi bulunmayışının başlıca nedenlerinden biri olarak ticaretin çok önemsenmesine dikkat çekmişti.
İran`da Doğu Azerbaycan Ostanı`nın (eyaletinin) idari merkezi olan Tebriz`in 1,4 milyon civarında nüfusu olduğu söyleniyor. Nüfusunun yaklaşık yüzde 97`sini Azerbaycan Türklerinin oluşturduğu Tebriz İran`ın ikinci büyük sanayi şehri. Tebriz halıları “İran halıları” adıyla dünyada çok ünlü.
Tebriz 12. yüzyıldan itibaren bu coğrafyada Türklerin kurduğu İldenizler, İlhanlılar, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Sefeviler’in başkenti olmuş. Şehir aynı zamanda İran`da modernleşmenin memleketi. İran`da ilk matbaa, halka açık kütüphane, sinema, tiyatro, belediye, modern okul, modern polis, modern fabrika, telefon şebekesi, kadın derneği, öğrenci yurdu Tebriz`de açılmıştır.
Tebriz İran`daki siyasi değişimin de öncüsü sayılabilir. Nitekim İran`da 1906`da anayasal devrime yol açan Settarhan-Bagirhan harekatı, 1920`deki Hiyabani`nin Azadistan devleti, ya da Prof. Dr. Cemil Hasanlı`nın soğuk savaşın başladığı olay olarak gördüğü Pişeveri harekatının merkezi Tebriz`dir. Zaten Tebriz`in bu konumu “İran`da değişim Tebriz isterse olur” biçimde bir değimin ortaya çıkmasına neden olmuş.
Bu bağlamda İran siyasetinde reformcuların başarısızlığında da ister Hatemi`ye, isterse “Yeşil muhalefete” Tebriz`in destek vermeyişi en önemli etkenlerden biri sayılabilir. İran`daki ister Pehlevi döneminde, isterse devrim sonrası merkezi otorite sürekli olarak Tebriz`in siyasi, ekonomik ve kültürel rolünü sınırlamaya çalışa da, Tebriz İran`daki konumunu halen sürdürüyor. Nitekim Tebriz`in Güney Azerbaycan milli hareketinin kalbi durumunda olması şehrin tarihi rolü ile örtüşüyor. Bu çerçevede “Traktör” olayına aynı zamanda Tebriz`in merkezi otoriteye yeni bir meydan okuması gibi de bakılabilir.
“Traktör”ü önemli kılan bir diğer ve belki de en önemli neden siyasi boyuttur. Bu bağlamda “Traktör” futbolun sadece oyun olmadığının ve İran`da Güney Azerbaycan milli mücadelesinin en önemli arenalarından biri olduğunun somut örneklerinden biri. Siyasi mücadeleye karşı en sert önlemlerin alındığı İran`da Traktör`ün oyunları ve Sehend stadyumu ülkedeki Azerbaycan Türklerinin milli hak arayışların önemli siyasi mücadele arenası gibi yükselmekte.
Bu anlamda “Traktör” taraftarlarını “Barselona” taraftarlarına benzetmek mümkün. Traktör`ün oyunlarında sayıları ortalama 60-70 bini bulunan ve ezici çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu taraftarların merkezi otoriteye muhalif milli-siyasi ve toplumsal sloganlar seslendirilmesi bir geleneğe dönüşmüş durumda.
Bu sloganlar esasen ise üç temel yönde kendini göstermekte. Öncelikle, “Traktör” taraftarları İran`dakı Azerbaycan Türklerinin güncel milli sorunlarını dile getirmektedir. Bu çerçevede en fazla duyulan sloganlardan “Türk dilinde medrese, olmalıdır herkese” ile Türkçe eğitim sorunu, “Urmu gölü can verir, meclis onun katline ferman verir” sloganı ile Urmiye gölünün kurumasına ilişkin İran yönetiminin tavrı eleştirilmekte.
Son olarak da “El-cezire” maçında İngilizce “Güney Azerbaycan İran değil” pankartı açılması ise işin nerelere vardığını göstermek bakımından önemli. Zaten bu slogandan sonra İran devrim muhafızlarının önemli gazetelerinden Cahan`da gerekli önlemin alınması ve bu bağlamda “Traktör”ün maçlarını Azerbaycan`da oynamaması önerildi. Bu noktada taraftarların tutumu sadece sloganla sınırlı kalmıyor. Mesela, 2010 senesinde taraftarlar “Urmiye gölüne bir çanak su dökme” kampanyası başlatmıştı.
Taraftarların sloganları arasında “Azerbaycan var olsun”, “Karabağ bizimdir, bizim kalacak”, “Azerbaycan bir olsun, payitahtı Tebriz olsun”, sloganları Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilgili yaklaşımını ortaya koymakta. Keza, Hocalı soykırımının yıl dönümleri de Traktör taraftarlarının oyunlarda andığı bir başka husus.
Traktör taraftarlarının Türkiye konusunda özel duyarlılığı var. Nitekim oyunlarda kullanılan Tebriz-Bakü-Ankara Traktör taraftarlarının bu yaklaşımın somut örneği. Keza, İran`da Tahran yönetiminin örtülü desteğini alan sözde “Ermeni soykırımı” faaliyetlerine karşı geliştirilen reaksiyonda Traktör taraftarı olan gençleri de unutmamak lazım. Yine “Traktör oyunlarında Azerbaycan bayraklarının yanı sıra, Türkiye bayraklarının zaman-zaman kullanıldığı biliniyor. Keza “Azerbaycan yurdumuz, Tirektur bozkurdumuz” sloganı veya maçlar sırasında stadyumu dolduran taraftarların bozkurt işareti yapması da dikkat çeken bir başka husus.
İran yönetimi Traktör taraftarlarının bu eylemlerinden rahatsız ve bu rahatsızlığını takım taraftarlarını sık-sık hapis ederek ortaya koymakta. 2011 yılında İran devrim muhafızlarının Traktör mülkiyetine alması da bu rahatsızlığının somut dışa vurumu ve böylece takım üzerinden taraftarı sıkı denetim altına alma girişimi. Ama olayların gidişi Traktör taraftarının tribünler üzerinden mesaj vermeyi güçlendirerek sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Dr. Nazim CAFERSOY, Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM-www.qafsam.org) Analisti
12.03.2013 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder