Böylece iki ülke arasında Kuril adaları sorunu yeni boyutlarla devam
ediyor.
Japon tarafının olaylara
yaklaşımı daha çok siyasi açıklamalar düzeyinde kendini gösterirken, Rusya son
Kuril gerginliğini kullanarak bu bölgeye ilgisini artırdığını gösteren önemli
işaretler veriyor. Bu çerçevede Rusya yönetimi siyasi, ekonomik ve askeri boyutlarda
pratik adımlar atmaya başladı. Siyasi açıdan Moskova, Kuril adalarının ülkenin
ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamakta ve Japonya yönetiminin bu konudaki
iddiaların asılsız olduğunu belirtmektedir. Rusya yönetimi bu tutumunu son
gerginlik sırasında Japon yetkililerine bir daha bildirmiştir.
Ekonomik açıdan ise,
Rusya Kuril adalarının gelişmesini sağlamak istediğini, attığı adımlar ve
yaptığı açıklamalarla göstermektedir. Genellikle bölgelerin kalkınması programı
çerçevesinde Uzak Doğu bölgesinde ekonomik durumu iyileştirmeye çalışan Moskova
Kuril adalarına özel önem veriyor ve bölgede özel iktisadi programlar
uygulamaktadır. Bu çerçevede son gerginlik sırasında Rusya Kuril adalarında
ekonominin temelini oluşturan balıkçılığın gelişimi için Çin ve Güney Kore
şirketlerini buraya yatırım yapmaya davet etti. Moskova, Japon şirketlerinin de
bu sürece katılımını mümkün saysa da, Japonya hem bunu reddetti, hem de bölgeye
Çin ve Kore şirketlerinin yatırım yapma girişiminden rahatsız olduğunu
belirtti. Rusya'nın Uzak Doğu bölgesinin gelişimine yönelik attığı adımlar
Kuril adaları ile sınırlı değil. Son olarak 25 Şubat`ta Kamçatka Valisi Aleksey
Kuzmitski bölgenin sosyo-ekonomik sorunlarını çözemediği için vaktinden önce
Rusya Devlet Başkanı tarafından istifaya zorlandı.
Rusya yönetiminin Kuril
adalarına ilişkin önlemeleri içerisinde esas dikkat çekici gelişmeler ise
askeri alanda kendini göstermeye başladı. Öyle ki, 9 Şubat`ta Savunma Bakanı
Aleksey Serdyukov’la bölgesel kalkınma bakanı Viktor Basarkin`i kabul eden
devlet başkanı Medvedev "Kuril adalarının savunmasının güçlendirilmesi
gerekliliğini" vurguladı. Rusya'nın saygın "RİA-Novosti haber ajansı
Rus Genelkurmay'ına dayanarak verdiği haberinde Kuril`de bulunan 3,5 binlik
personele sahip 18. makineli tüfek-topçu tümenini en modern silahlarla, hatta
S-400 füzeleri ile teçhiz edilebileceğini istisna etmedi. Genelkurmayın bir
diğer yetkilisi ise 15 Şubat'ta tümenin bünyesine uçaksavar baterayaları
takımın verileceğini bildirdi. Savunma Bakan Yardımcısı ve Uzak Doğu askeri
dairesinin geçmiş komutanı Orgeneral Yuri Yagubov ise 16 Şubat'ta adalara
"Bık" veya "Tor" tipi füzelerinin yerleştirilmesinin
yeterli olacağını kaydetti. O, tümenin askeri teknolojisinin
modernleştirileceğini ve Itrup’daki askeri uçak meydanın ise genişletileceğini
bildirdi. Başkan Medvedev'in talimatı çerçevesinde 25-26 Şubat tarihlerinde
Uzak Doğu`daki Kamçatka ve Vladivastok illerini ziyaret eden Savunma Bakanı
Serdyukov yaptığı açıklamada 18. tümenin yapısının değiştirileceğini ve modern
silahlarla teçhiz edileceğini ilan etti. Bakan ziyaretinin amacının
Vladivastok, Saxalin ve Kamçatka’da bulunan askeri güçlerin 18. diviziyaya
entegrasyonu imkanlarını yerinde görmek olduğunu vurguladı. O, Kuril
adalarındaki askeri güçlerin Kunaşir ve Iturup adalarına yerleştirileceğini de
açıkladı. Serdyukov basın toplantısında 2012 yılında Pasifik filosunun
"Yuri Dolqoruki" adlı yeni stratejik sualtı nükleer gemisi ile teçhiz
edileceğini de belirtti.
Japonya Savunma Bakanı
Tosimi Kitadzava ise Rusya'nın Güney Kuril`deki askeri aktifliğini dikkatle
izlediklerini açıkladı. Rusya'nın bölgede askeri etkinliğini arttıracağını
açıklamasından sonra, ABD de olaylara tepkisini gösterdi. 18 Şubat`ta ABD Kuril
adaları konusunda Japonya'nın tutumunu desteklediğini açıkladı. 21 Şubat`ta ise
ABD'nin Moskova Büyükelçisi Rusya Dışişleri Bakanlığına davet edilerek
Moskova'nın itirazını bildirildi. Bölgenin diğer önemli gücü Çin'in Dışişleri
Bakanlığı ise Kuril Adaları'ndaki son gerilimle ilgili açıklamasında tarafların
sorunun çözümünde anlaşma umudunu belirtti.
Rusya'nın Kuril
adalarını gerekçe göstererek bölgede attığı adımları üç faktörde açıklanabilir.
Stratejik açıdan gelecekte uluslararası ilişkilerin temel mücadele merkezinin
Asya bölgesi olacağı tahmin edilmektedir. Rusya da attığı adımlarla bu bölgede
ABD, Çin, Hindistan ve Japonya gibi aktörler karşısında kendi konumunu
güçlendirmeye çalışıyor. Güvenlik açısından, Uzak Doğu bölgesi iki Kore
arasında savaşın güncelliğini koruduğu, Çin'in askeri gücünü gittikçe artırdığı,
Japonya'nın savunma giderlerinin çoğaldığı ve ABD askeri gücünün askeri üsler
şeklinde yerleştirildiğini bölge gibi büyük önem arz etmektedir. Rusya'nın
Kuril krizine ilişkin tutumunun üçüncü motifini ise iç faktör teşkil
etmektedir. Rusya yönetimi 2011 yılının son çeyreğinde Duma ve 2012 yılının ilk
çeyreğinde başkanlık seçimleri öncesinde halk desteğini kazanmak için
milliyetçi retorik ile Kuril konusunu kullanmaya çalışıyor.
16.03.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder