30 Aralık 2014 Salı

Kuril sorunu: Rusya-Japonya ilişkilerinde "Gordion düğümü" - 2




Böylece iki ülke arasında Kuril adaları sorunu yeni boyutlarla devam ediyor.
Japon tarafının olaylara yaklaşımı daha çok siyasi açıklamalar düzeyinde kendini gösterirken, Rusya son Kuril gerginliğini kullanarak bu bölgeye ilgisini artırdığını gösteren önemli işaretler veriyor. Bu çerçevede Rusya yönetimi siyasi, ekonomik ve askeri boyutlarda pratik adımlar atmaya başladı. Siyasi açıdan Moskova, Kuril adalarının ülkenin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamakta ve Japonya yönetiminin bu konudaki iddiaların asılsız olduğunu belirtmektedir. Rusya yönetimi bu tutumunu son gerginlik sırasında Japon yetkililerine bir daha bildirmiştir.
Ekonomik açıdan ise, Rusya Kuril adalarının gelişmesini sağlamak istediğini, attığı adımlar ve yaptığı açıklamalarla göstermektedir. Genellikle bölgelerin kalkınması programı çerçevesinde Uzak Doğu bölgesinde ekonomik durumu iyileştirmeye çalışan Moskova Kuril adalarına özel önem veriyor ve bölgede özel iktisadi programlar uygulamaktadır. Bu çerçevede son gerginlik sırasında Rusya Kuril adalarında ekonominin temelini oluşturan balıkçılığın gelişimi için Çin ve Güney Kore şirketlerini buraya yatırım yapmaya davet etti. Moskova, Japon şirketlerinin de bu sürece katılımını mümkün saysa da, Japonya hem bunu reddetti, hem de bölgeye Çin ve Kore şirketlerinin yatırım yapma girişiminden rahatsız olduğunu belirtti. Rusya'nın Uzak Doğu bölgesinin gelişimine yönelik attığı adımlar Kuril adaları ile sınırlı değil. Son olarak 25 Şubat`ta Kamçatka Valisi Aleksey Kuzmitski bölgenin sosyo-ekonomik sorunlarını çözemediği için vaktinden önce Rusya Devlet Başkanı tarafından istifaya zorlandı.
Rusya yönetiminin Kuril adalarına ilişkin önlemeleri içerisinde esas dikkat çekici gelişmeler ise askeri alanda kendini göstermeye başladı. Öyle ki, 9 Şubat`ta Savunma Bakanı Aleksey Serdyukov’la bölgesel kalkınma bakanı Viktor Basarkin`i kabul eden devlet başkanı Medvedev "Kuril adalarının savunmasının güçlendirilmesi gerekliliğini" vurguladı. Rusya'nın saygın "RİA-Novosti haber ajansı Rus Genelkurmay'ına dayanarak verdiği haberinde Kuril`de bulunan 3,5 binlik personele sahip 18. makineli tüfek-topçu tümenini en modern silahlarla, hatta S-400 füzeleri ile teçhiz edilebileceğini istisna etmedi. Genelkurmayın bir diğer yetkilisi ise 15 Şubat'ta tümenin bünyesine uçaksavar baterayaları takımın verileceğini bildirdi. Savunma Bakan Yardımcısı ve Uzak Doğu askeri dairesinin geçmiş komutanı Orgeneral Yuri Yagubov ise 16 Şubat'ta adalara "Bık" veya "Tor" tipi füzelerinin yerleştirilmesinin yeterli olacağını kaydetti. O, tümenin askeri teknolojisinin modernleştirileceğini ve Itrup’daki askeri uçak meydanın ise genişletileceğini bildirdi. Başkan Medvedev'in talimatı çerçevesinde 25-26 Şubat tarihlerinde Uzak Doğu`daki Kamçatka ve Vladivastok illerini ziyaret eden Savunma Bakanı Serdyukov yaptığı açıklamada 18. tümenin yapısının değiştirileceğini ve modern silahlarla teçhiz edileceğini ilan etti. Bakan ziyaretinin amacının Vladivastok, Saxalin ve Kamçatka’da bulunan askeri güçlerin 18. diviziyaya entegrasyonu imkanlarını yerinde görmek olduğunu vurguladı. O, Kuril adalarındaki askeri güçlerin Kunaşir ve Iturup adalarına yerleştirileceğini de açıkladı. Serdyukov basın toplantısında 2012 yılında Pasifik filosunun "Yuri Dolqoruki" adlı yeni stratejik sualtı nükleer gemisi ile teçhiz edileceğini de belirtti.
Japonya Savunma Bakanı Tosimi Kitadzava ise Rusya'nın Güney Kuril`deki askeri aktifliğini dikkatle izlediklerini açıkladı. Rusya'nın bölgede askeri etkinliğini arttıracağını açıklamasından sonra, ABD de olaylara tepkisini gösterdi. 18 Şubat`ta ABD Kuril adaları konusunda Japonya'nın tutumunu desteklediğini açıkladı. 21 Şubat`ta ise ABD'nin Moskova Büyükelçisi Rusya Dışişleri Bakanlığına davet edilerek Moskova'nın itirazını bildirildi. Bölgenin diğer önemli gücü Çin'in Dışişleri Bakanlığı ise Kuril Adaları'ndaki son gerilimle ilgili açıklamasında tarafların sorunun çözümünde anlaşma umudunu belirtti.
Rusya'nın Kuril adalarını gerekçe göstererek bölgede attığı adımları üç faktörde açıklanabilir. Stratejik açıdan gelecekte uluslararası ilişkilerin temel mücadele merkezinin Asya bölgesi olacağı tahmin edilmektedir. Rusya da attığı adımlarla bu bölgede ABD, Çin, Hindistan ve Japonya gibi aktörler karşısında kendi konumunu güçlendirmeye çalışıyor. Güvenlik açısından, Uzak Doğu bölgesi iki Kore arasında savaşın güncelliğini koruduğu, Çin'in askeri gücünü gittikçe artırdığı, Japonya'nın savunma giderlerinin çoğaldığı ve ABD askeri gücünün askeri üsler şeklinde yerleştirildiğini bölge gibi büyük önem arz etmektedir. Rusya'nın Kuril krizine ilişkin tutumunun üçüncü motifini ise iç faktör teşkil etmektedir. Rusya yönetimi 2011 yılının son çeyreğinde Duma ve 2012 yılının ilk çeyreğinde başkanlık seçimleri öncesinde halk desteğini kazanmak için milliyetçi retorik ile Kuril konusunu kullanmaya çalışıyor.
Dr. Nazim Cafersoy,
ADİU Tudifak Öğretim Üyesi, KAFSAM analisti (
www.qafsam.org)
16.03.2011 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder