Kuzey Kafkasya: Riskler ve fırsatlar -3
c) Jeoekonomik risk ve fırsatlar
Ekonomik faktör her zaman bağlamda devletlerarası ilişkilerin ve
uluslararası sistemdeki güç mücadelesinin en önemli unsurlarından biri
olmuştur. Soğuk savaş döneminde Batı ve Doğu blokları arasındaki
uluslararası rekabetin esas ekseninin ideoloji olması ekonomik faktörün
önemini gölgelese de, iki blok arasındaki mücadelenin kaderini Doğu
bloğunun lideri SSCB'nin ekonomik sorunları tespit etti. Bu süreçte Doğu
bloğunun, özellikle de SSCB`nin ekonomisinde oluşan sorunlara kıyasla
daha güçlü ekonomiye sahip Batı bloğu ve ABD kazanan taraf oldu.
SSCB'nin dağılmasından sonra Rusya`daki ekonomik sıkıntılar bu ülkenin
uluslararası sistemdeki "süper güç" rolünü kaybetmesinin temel
nedenlerinden birini oluşturdu. Bu bakımdan 1991 yılından beri Rusya'da
görev yapan devlet başkanları Boris Yeltsin, Vladimir Putin ve Dmitri
Medvedev için ülkenin ekonomik gücünü yeniden inşası en önemli
hedeflerden oldu. Geçen dönemde ülkede gerçekleştirilmeye çalışılan
ekonomik reformlar da bu amaca ulaşılmayı hedeflemiştir. Rusya
yönetimlerinin "Breton Woods" sistemine entegre ede bilmek için attığı
adımlar, G-8 üyeliği, 1993 yılından itibaren Dünya Ticaret Örgütü'ne üye
olmak için gösterdiği ısrar Rusya'nın güçlü ekonomiye sahip olma
hedefinin dış stratejik boyutunu oluşturmuştur. Kremlin yönetiminin
devletlerarası ekonomik ilişkilere artan ilgisi, silah ihracatının
çeşitli ülkelerle işbirliğinin temel yönlerinden birine dönüşmesi ve en
önemlisi "enerji süper gücü" olmak için gösterdiği özel girişimler Rusya
açısından ekonomik etkenin dış politikada öneminin kavranması açısından
önemli örnekler sayılabilir.
Rusya'nın çağdaş uluslararası ilişkiler sisteminde jeoekonominin
öneminin artmasıyla paralellik arz eden bu tutumu Azerbaycan'la
ilişkilerinde de büyük öneme haizdir. Tarihsel olarak Rusya için
Azerbaycan'ın jeoekonomik önemi özellikle enerji unsuru açısından en
önemli boyutlardan biridir. Azerbaycan petrolünün 19. yüzyılda Rusya
Çarlığı tarafından keşfedilen bu önemi, 20. yüzyılda Bolşevik devriminin
yaşaması ve SSCB'nin Nazi Almanya`sı üzerinde zafer kazanmasında
oynadığı eşsiz rolle da kanıtlanmıştır. Enerji süper gücü iddiasını
güçlü bir şekilde ortaya koyan Rusya Federasyonu için de Azerbaycan
büyük petrol ve gaz rezervlerinin yanı sıra, stratejik öneme sahip
transit ülke gibi önem taşımaktadır.
Ancak Rusya ile Azerbaycan arasında ekonomik ilişkiler sadece enerji ile
sınırlı değildir. 19. yüzyıldan beri ortak ekonomik düzleme ve SSCB'nin
planlı ekonomik mirasına dayanan bu ilişkilerin başka önemli yönleri de
var. Rusya için Azerbaycan ekonomik pazar, silah sata bileceği zengin
müşteri, kuzey ile güneyi karadan birleştiren ülke olarak da öneme
sahiptir. Azerbaycan için ise Rusya 140 milyonluk büyük bir pazar, en
büyük ticaret ortaklarından biri ve yaklaşık 2 milyon Azerbaycanlının
çalıştığı ülke olarak önem arz ediyor.
Belirtilen unsurlar çerçevesinde, Kuzey Kafkasya jeoekonomik bağlamda da
Rusya-Azerbaycan ilişkilerinde önemli yönlerden birini oluşturuyor.
Bölge Rusya-Azerbaycan ekonomik ilişkilerinde hem riskler yaratmakta,
hem de fırsatlar da sağlamaktadır. Kuzey Kafkasya’daki güvenlik
sorunları neden olduğu problemi yapı Rusya-Azerbaycan ekonomik
ilişkileri açısından yarattığı riskler kendini genellikle iki yönde
gösteriyor. Öncelikle bölgede istikrarsız durumun mevcutluğu ve sürekli
yaşanan terör gösterileri iki ülke arasındaki kara yolunun kullanımını
tehlikeye koyarak normal ekonomik ilişkilerin gelişmesine engel
olmaktadır. İkincisi ve daha da önemlisi, Kuzey Kafkasya meselesi Rusya
ve Azerbaycan arasında zaman-zaman gerginliğe neden olarak, yalnızca
siyasi ve güvenlik ilişkilerine değil, aynı zamanda da ekonomik
ilişkilere de ciddi zarar veriyor. Öyle ki, Rusya bazen Kuzey Kafkasya
konusunda resmi Bakü'nün tutumunu neden olarak göstererek Azerbaycan'a
ekonomik ambargo uygulamış ve bu ülkede çalışan 2 milyon Azerbaycanlı
üzerinde baskıları artırmıştır. Esasen birinci ve ikinci Rus-Çeçen
savaşlarında ortaya konulan bu tavır halen Rusya'nın Azerbaycan'a karşı
önemli ekonomik baskı araçlarından biri olarak kalmaya devam ediyor.
Diğer taraftan Kuzey Kafkasya Rusya-Azerbaycan ekonomik ilişkilerinde
önemli fırsatlar da yaratıyor. Öncelikle Kuzey Kafkasya Rusya için
Kafkasya'nın en büyük ve en zengin ülkesine ekonomik köprü anlamını
taşımaktadır. Bunun yanı sıra Azerbaycan'ın İran ile komşu olması
Moskova yönetimine Rusya-İran ilişkilerinin ekonomik gelişimi için
coğrafi köprü imkânı sağlamaktadır. Kuzey Kafkasya Azerbaycan için ise
hem doğrudan 140 milyonluk Rusya pazarına, hem de toplamda yaklaşık 60
milyonluk Ukrayna, Beyaz Rusya ve Baltık ülkeleri pazarlarına giriş
kapısı işlevine de sahiptir. İkincisi, Kuzey Kafkasya'nın sosyo-ekonomik
durumu Rusya ile Azerbaycan arasında ekonomik işbirliğine önemli ivme
yaratabilir. Bölgenin enerji ihtiyacının Azerbaycan tarafından
sağlanması ve bölgeye Azerbaycan sermayesinin yatırılması Kuzey
Kafkasya'nın sorunlarının çözümünde Rusya'nın ortaya koyduğu "Kuzey
Kafkasya'nın Sosyo-Ekonomik Gelişim Stratejisi–2025" programının
gerçekleşmesini kolaylaştırabilir. Azerbaycan açısından ise bu adım
istikrarsızlık üreten durumu ile çeşitli riskler yaratan sınır komşusu
bölgede durumun normalleşmesi ve önemli ekonomik gelirler sağlanması
açısından yararlı olabilir. Rusya'da önümüzdeki 7 yıl içinde Kuzey
Kafkasya'nın sosyo-ekonomik durumuna olumlu etki göstermesi beklenen
Soçi–2014 Olimpiyatları ve 2018 Dünya Futbol Şampiyonası gibi mühim
uluslararası müsabakaların Rusya`da yapılacak olması ve bu çerçevede
ciddi ekonomik projelerin gündeme gelmesi ise Azerbaycan sermayesinin
bölgeye ilgi göstermesine önemli bir teşvik niteliği sağlamaktadır.
Kuzey Kafkasya Rusya-Azerbaycan ekonomik ilişkileri açısından özellikle
enerji boyutu nedeniyle hem riske neden olmakta, hem de fırsat
yaratmaktadır. Öyle ki, dış politikasında enerji faktörünü stratejik
araç olarak kullanan Rusya Azerbaycan'a kendi petrol ve gaz kaynaklarını
komşu Kuzey Kafkasya aracılığıyla Kuzey yoluyla nakletmek için baskı
yapmaya çalışmaktadır. Daha önce Bakü-Ceyhan petrol boru hattının
çekimine engel olmak için Moskova tarafından gündeme getirilen bu nakil
yolu, şimdi de Şahdeniz gazının Rusya vasıtasıyla taşınması için
gündemdeki yerini korumaktadır. Diğer taraftan Kuzey Kafkasya
vasıtasıyla Rusya yolunun varlığı Azerbaycan'ın enerji kaynaklarının
satışı ve naklinde diğer aktörlere karşı manevra olanaklarını
güçlendirmektedir.
Devam edecek ...
KAFSAM analisti ve ADİU Tudifak Öğretim Üyesi Dr. Nazım CAFERSOY
(www.qafsam.org)
MRA
(www.qafsam.org)
MRA
06.05.2011 14:30 Yerel saatı | 11:30 Dünya saatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder