Günümüzde etnik yapı
uluslararası ilişkilerde dış politikanın en önemli araçlarından birine
dönüşmüştür. Hazırda dünyanın çeşitli bölgelerinde etnik bölücülüğün ciddi ivme
kazanması etnik faktörün dış politikadaki önemini güçlendiren süreç gibi
değerlendirilebilinir. Bu çerçevede Rus dış politikasının için de etnik faktör
hem genel anlamda, hem de Azerbaycan özelinde ciddi önem arz etmektedir.
1999 yılının verilerine göre, Azerbaycan nüfusunun % 90,6`nı (7 205 500) Azerbaycanlılar, %2,2`si (178 000) Lezgiler, %1,8`i (141 700) Ruslar, %1,5`i (120 700) Ermeniler, %1,0`ı (76 800) Talışlar, %0,6`sı (50 900) Kafkasya Avarları, %0,5`i (43 400) Ahıska Türkleri, %0.4’ü (30 000) Tatarlar, %0,4`ü (29 000) Ukraynalılar, % 0.2`si (15 900) Sahurlar, %0,2`si (14 900) Gürcüler (İngiloylar dahil), %0.2`si (13 000) Kürtler, % 0,13`i (10 900) Tatlar, %0,1`i ( 8 900) Yahudiler, %0.05`i (4 100) Udinler, %0,12`si (9 600) ise diğer etnik gruplar oluşturmaktadır.
1999 yılının verilerine göre, Azerbaycan nüfusunun % 90,6`nı (7 205 500) Azerbaycanlılar, %2,2`si (178 000) Lezgiler, %1,8`i (141 700) Ruslar, %1,5`i (120 700) Ermeniler, %1,0`ı (76 800) Talışlar, %0,6`sı (50 900) Kafkasya Avarları, %0,5`i (43 400) Ahıska Türkleri, %0.4’ü (30 000) Tatarlar, %0,4`ü (29 000) Ukraynalılar, % 0.2`si (15 900) Sahurlar, %0,2`si (14 900) Gürcüler (İngiloylar dahil), %0.2`si (13 000) Kürtler, % 0,13`i (10 900) Tatlar, %0,1`i ( 8 900) Yahudiler, %0.05`i (4 100) Udinler, %0,12`si (9 600) ise diğer etnik gruplar oluşturmaktadır.
Bu genel yapı içerisinde
Rusya 1991 yılından sonra etnik faktörden post Sovyet alanında kendi etkisini
korumak ve daha da güçlendirmek için yararlanmaktadır. Moldova`da Dnester,
Gürcistan`da Acaristan, Abhazya ve Güney Osetya`da ki etnik çatışmalarda
Rusya`nın uyguladığı politika, kendi dış siyasetinde bu faktöre büyük önem
verdiğini göstermektedir. Rusya “Azerbaycan`ın federalleşmesi ve bölünmesi”
çerçevesinde etnik faktörleri Bakü yönetimine karşı kullanmaktadır.
Azerbaycan açısından ise
Rusya`nın etnik faktörü kullanmasında Ermeni faktörü önemli yer tutmaktadır.
Moskova`nın tarihi müttefiki ve Rusya`daki 7. büyük azınlık olan Ermeni etnik
faktörünün Karabağ konusunda nasıl kullanıldığı konusu iyi bilinen bir
husustur. Rusya`nın 1993’de Elikram Hümbetov aracılığıyla kullanmak istediği
Talış faktörü ise bölgedeki halkın buna direniş göstermesi ve Azerbaycan
yönetiminin kararlı tutumu sonucunda başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Fakat
Rusya`nın Azerbaycan`da Talış devleti kurmak isteyen Fahreddin Aboszodo`ya
siyasi sığınma hakkı vermesi ve 2010 Mayıs ayında stratejik hedeflerinin
Azerbaycan dahilinde Talış devletini kurmak olduğunu ilan eden Talış harekatını
kurmasına imkan yaratması Moskova`nın bu faktörü halen kullandığını
göstermektedir.
Etnik faktör Kuzey
Kafkasya bağlamında da Rusya-Azerbaycan ilişkilerinde hem riske neden olmakta,
hem de fırsatlar yaratmaktadır. Rusya`nın ilişkilerde etnik faktörleri
Azerbaycan`a karşı baskı aracı gibi kullanması, Azerbaycan açısından ciddi risk
yaratmaktadır. Rusya “Lezgistan” ve “Acaristan” projelerini öne sürerek
Azerbaycan`a karşı toprak iddialarını gündeme getiren oluşumlara dolaylı destek
vermektedir. Bunlar arasında 1990 yılında kurulan ve Azerbaycan`ın Guba, Gusar
ve Haçmaz bölgelerinin silah gücü ile Dağıstan`a birleştirilmesini amaçlayan
“Savdal”ı (Birlik) örnek gösterile bilinir. Ayrılıkçı “Sadval” teşkilatının
1995 yılında Ermenistan gizli servisi ile işbirliğine girerek Bakü`de terör
eylemi yapması bu bağlamdaki tehlikenin büyüklüğünü ortaya koymak bakımından
özel bir örnektir. Bölgede yaşayan Azerbaycanlılara baskı ise, iki ülke arasındaki
ilişkileri olumsuz yönden etkilemektedir. Rusya ve Dağıstan hükümetinin bu
yöndeki çabaları ise dikkat çekicidir. Diğer taraftan etnik ayrılıkçılık sorunu
iki ülke ilişkilerinde işbirliği için yeni fırsatlar yaratmaktadır. Öyle ki,
Kuzey Kafkasya`da ki Azerbaycanlılar Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin
gelişmesinde yapıcı bir rol oynaya bilir. Bu faktör aynı zamanda Azerbaycan`ın
bölgedeki etkisini güçlendirici role sahiptir.
Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (QAFSAM-www.qafsam.org) Analisti
31.05.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder