Rusya, 19. yüzyılın başına kadar bölgede önemli bir ilerleme sağlayamamış,
Azerbaycan’daki yeni Rus ilerlemesi, 1801 yılında, Kuzey Gürcistan’a bağlı olan
Gazah ve Şemşeddil bölgelerinin Rusya tarafından işgali ile yeni bir aşamaya
girmiştir. Azerbaycan’da Rus ilerlemesi süreci, 1804 yılında Gence hanlığının
işgali, bunun ardından 1806 yılında başlayan birinci Rusya-Gaçar İran’ı
savaşının sonunda 1813 yılında imzalanan Gülistan ve 1826-1828 yılındaki ikinci
savaşın ardından imzalanan Türkmençay anlaşmaları ile Azerbaycan’ın kuzeyinin
Rusya’nın egemenliği altına geçmesi ile tamamlanmıştır.
Rus İmparatorluğu, Gacar
Devletiyle yaptığı 1813 Gülistan ve 1828 tarihli Türkmençay anlaşmalarıyla,
Azerbaycan’ı Kuzey ve Güney olmak üzere paylaşmış ve iki Azerbaycan arasındaki
bölünme sınırı Aras nehri olarak belirlenmiştir.
1917 Ekim Devrimi ile
Rus İmparatorluğunun dağılmasından da istifade eden Mehmet Emin Rezulzade
liderliğindeki Azerbaycan’ın bu karmaşık politik ortamda, 28 Mayıs 1918’de ilan
ettiği bağımsızlık uzun sürmemiş; 28 Nisan 1920’de, 11. Kızıl Ordu’nun
saldırısı ile Azerbaycan yeniden, bu defa Sovyet Rusya tarafından işgal
edilmiştir.
28 Nisan 1920 işgalinden
sonra Azerbaycan, 1922 yılında resmen kurulan SSCB’ye, Zakafkasya Federe
Sosyalist Cumhuriyetinin bir parçası olarak üye yapılmış ve bu statüsü 1937’de
değiştirilerek Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin doğrudan SSCB’ye
üyeliği biçiminde 1991 yılına kadar sürmüştür.
SSCB ismi altında Rusya
egemenliği 1991 yılına kadar sürmüş, Azerbaycan’ın 18 Ekim’de bağımsızlığını
ilan etmesi ile ilişkiler yeni bir boyut almıştır.
Bağımsızlık Sonrası
Azerbaycan-Rusya Askeri İlişkileri
Bağımsızlık sonrası
Azerbaycan için Rusya, 19. yüzyılda bu yana iki kere ülkeni işgal etmiş, 20
Ocak 1990`da Bakı katliamını gerçekleştirmiş ve Ermenilere verdiği tarihi
destekle büyük toprak kayıplarına sebep olmuş ve sınırdaşlarına yönelik
emperyal iddialarını halen koruyan büyük komşu ülke gibi önemli olmuştur.
Bu bağlamda Azerbaycan
yönetimleri genel anlamda Azerbaycan-Rusya ilişkileri ve özelde ise askeri
ilişkiler ciddi bir rezervle ve ihtiyatlılık içerisinde sürdürmeye
çalışmıştırlar. Bağımsızlılığın başında Azerbaycan-Rusya askeri ilişkilerinde
çözüm bekleyen iki temel sorun vardı. Bunlardan birincisi, Azerbaycan`da
bulunan Sovyet askeri mirasının paylaşımı meselesi idi.
Bu konuda çözüm bekleyen
gereken esas konular Azerbaycan`daki Sovyet askeri tesislerinin kaderi ve Hazar
Donanması`nın paylaşımı meselesi idi.
Azerbaycan-Rus askeri
ilişkilerinde ikinci önemli mesele ise Rusya`nın Sovyet mirası gibi devr aldığı
askeri birliklerinin ülkede kalıp kalmayacağı meselesiydi.
Geçen 20 yıl içerisinde
iktidarda bulunan Azerbaycan yönetimlerinin her iki meseleye yönelik
yaklaşımları bazı paralellikler ve farklılıklar barındırmıştır.
Örneğin, Ayaz Mutallibov
yönetimi Azerbaycan Halk Cephesinin baskısı ile de olsa 16 Aralık 1991`de
aldığı ve 8 Nisan 1992`de ise parlamento tarafından onaylanan kararnamesi ile
ülke içindeki bütün askeri tesislerin Azerbaycan’ın malı olduğunu ilan
etmiştir. Ancak Mutallibov yönetimi Hazar donanması ve Rus askeri birliklerinin
sonra statüsü konularında ise hiç bir mesafe almamıştır.
Ebülfez Elçibey`in
devlet başkanlığı döneminde Rus askeri varlığının Azerbaycan’daki varlığına son
verilmesi ve Hazar donanmasının paylaşılmasını ülke bağımsızlığının garantiye
alınması bakımından en önemli meselelerinden biri olarak görmekteydi.
Nitekim bu dönemde
Azerbaycan Rus ordusunu ülkesinden çıkaran ve kendi sınırlarını kendisi koruma
isteğini uygulamaya döken ilk eski Sovyet cumhuriyeti oldu.
Bu çerçevede 7 Ağustos
1992’de Moskova’da iki ülke adına görüşmeler yapan Azerbaycan’ın Rusya
Büyükelçisi Hikmet Hacızade ve Rusya’nın Azerbaycan Büyükelçisi Valter Şoniya
arasında “Azerbaycan Cumhuriyeti Topraklarında Bulunan Rusya Sınır
Kuvvetlerinin Geçici Statüsü ve Faaliyeti” isimli anlaşma imzalandı.
Anlaşmaya göre, Rusya
sınır kuvvetleri aşamalı olarak 1994 Ağustos’una kadar Azerbaycan’dan
çıkarılacak ve Azerbaycan ulusal sınırlarının korunması yetkisi Azerbaycan’a
devredilecekti. Sınırların korunması için 27 Ağustos 1992’de Devlet Başkanı
tarafından “Azerbaycan Devlet Sınırlarının Korunmasının Güçlendirilmesi İçin
Alınacak Önlemler” kararnamesi imzalandı.
Rus Sınır Kuvvetlerinin
Azerbaycan’ı terk ederek ülke sınırlarının savunulmasını Azerbaycan’a
devretmesi anlaşmada belirlenmiş zamandan önce, 13 Mart 1993’de gerçekleşti. 80
binlik Rus ordusunu çıkarılması süreci Gence’de yerleşen son Rus askeri
Birliğinin 26 Mayıs 1993 yılında ülkeyi terk etmesi ile sona erdi.
Bununla Azerbaycan iki
yüzyıldan beri ülkede konuşlandırılmış olan Rus Ordusundan kurtulmuş oldu.
Yine bu dönemde Rusya
ile yapılan pazarlıklar sonucu Hazar donanmasının yüzde 25’i ve Yüksek Askeri
Donanma Okulu (1996 yılında akademi oldu) Azerbaycan’a verilmesi sureci
tamamlanmış oldu.
Devam edecek...
Dr. Nazim CAFERSOY, Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Analisti (QAFSAM-www.qafsam.org)10.08.2011 10:20 Yerel saatı | 07:20 Dünya saatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder