Son dönemlerde Rusya ile
başta siyasi ve askeri boyutlar olmakla birçok alanda ilişkileri güçlendiren
Ukrayna yönetimi Kremlin sürekli artan isteklerine karşı direniş göstermeye
çalışıyor. Bu direnişin en önemli alanlarından biri ise iki ülke arasında
geleneksel sorun alanlarının başında gelen enerji konusunda yaşanmaktadır.
Şöyle ki, Ukrayna
Başbakanı Nikolay Azarov, 16 Ağustos`ta Kiev yönetiminin doğalgaz alanında
Rusya ile işbirliğinde Beyaz Rusya modelini kabul etmediğini açıklamıştır.
Azarov açıklamasında, Rusya ile Ukrayna arasında gaz işbirliğine değinirken,
Ukrayna'nın bu konuda Beyaz Rusya`dan farklı tercihlere sahip olduğunu
vurgulamıştır. Azarov`un bu demeci Gazprom Başkanı Aleksey Miller`in
açıklamadan birkaç gün önce gündeme getirdiği Ukrayna'nın Rusya ile doğalgaz
işbirliğinde Beyaz Rusya modelini seçme önerisinin ardından geldi.
Esasında Miller`in bu
önerisi, Ukrayna enerji sektörünü Rusya`nın kontrolüne vermek anlamını taşıyor.
Çünkü Miller`in örnek gösterdiği Beyaz Rusya uzun müddete direnmesine rağmen,
sonunda ulusal gaz şirketi "Beltransgaz"ın hisselerinin yüzde 50’sini
Gazprom`a satmak durumunda kaldı ve Rus şirketi geri kalan yüzde 50'si satın
almak için de görüşmeleri sürdürüyor.
Şimdi Rusya aynı
alternatifi Ukrayna'ya öneriyor. Aslında bu teklif Rusya yetkilileri tarafından
Ukrayna ile gaz krizinin yaşandığı bütün dönemlerde temel çözüm gibi sık-sık
gündeme getirilmekteydi. Ancak bu konuda son somut resmi açıklama, Miller 30
Haziran`da da Ukrayna'nın gaz fiyatlarına indirim yapmak önerisine ilişkin
tutumunu belirtirken ortaya konmuştur.
Gazprom başkanı fiyat
indiriminin, ancak Gazprom'la Ukrayna milli enerji şirketi "Naftogaz
Ukraini" arasındaki birleşme ile mümkün olabileceğini vurgulamıştır.
Esasında iki ülke
arasında enerji meselesinin sorun olması yeni konu değil. Bu konu Ukrayna ile
Rusya arasında son on yılda ilişkilerin en önemli sorunlarından biri olmuştur.
Sık-sık yaşanan fiyat anlaşmazlıklarından bundan doğan nakil ve transit
sorunları nedeniyle taraflar arasına yükselen gerginlik karşılıklı anlaşmalarla
hala edilmeye çalışılsa da, bir türlü nihai çözüme ulaşılamamıştır.
Son olarak, bu konuda en
önemli enerji anlaşmalarından biri 2009 yılında Başbakan Vladimir Putin'le
Ukrayna`nın o dönemki Başbakanı Yuliya Timoşenko arasında imzalanmıştır. Bu
anlaşma ve arkasından 2010 yılında Rusya ile yakın ilişkileri savunan Viktor
Yanukoviç`in iktidara gelmesi ile bu meselenin sorun olmaktan çıkardığı
düşünülmekteydi. Dahası, Yanukoviç ile Medvedev arasında 2010 yılının Nisan
ayında imzalanan ve "gaz yerine egemenlik" gibi tanımlanan enerji ve
Karadeniz donanmasının süresinin uzatılmasına ilişkin anlaşmaların sorunu
tamamen çözüldüğü iddia edilmekteydi.
Ancak olayların
gelişmesi iki ülke arasında enerji sorununun yeniden baş göstermesine neden
oldu. Bu kez gaz konusunun gündeme gelmesinin nedeni ise, Ukrayna'da ülke için
iktidar mücadelesinin yeni evreye geçmesi ve bu kapsamda muhalefetin lideri
konumundaki eski başbakan Yuliya Timoşenko’ya karşı açılan ve onun tutuklanması
ile devam eden adli soruşturmadır.
Şöyle ki, Yanukoviç
yönetimi en büyük siyasi rakibi Timoşenko'nun siyasi sahneden silinmesi için
eski başbakanın faaliyetini araştırmak için soruşturma başlatmıştır. Bu
çerçevede soruşturmada gündeme getirilen iddialardan biri ise 2009 yılında
Timoşenko`nun Rusya ile imzaladığı enerji anlaşmasının da hukuka aykırı olduğu
iddiasıdır.
Devam edecek…
12.09.2011 14:10 Yerel saatı | 11:10 Dünya saatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder