29 Aralık 2014 Pazartesi

Ukrayna “Ermenistanlaşmaya” Direniyor-2




… Ağustos’un ilk haftasında Ukrayna Başbakanı Azarov da resmen Kiev yönetiminin bu meseleyi incelediğini açıklamıştı.Azarov, demecinde aynı zamanda iki ülke arasında sorunun müzakereler yoluyla çözüm istediklerini de vurgulamıştı.Ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı aynı günlerde konuya ilişkin açıklamasında 2009 yılında imzalanan anlaşmanın tamamen yasal olduğunu ve mevcut koşullarda bu konunun müzakereye açık olmadığını belirtmiştir. 
Rusya ve Ukrayna arasında gaz sorunu 11 Ağustos`ta Soçi’de gerçekleşen Medvedev-Yanukoviç görüşmesinde de ele alındı. Görüşmede Medvedev iki ülke arasındaki gaz sorununun karmaşık mesele olduğunu ve uzun sureli müzakere sürecine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Rusya lideri çözüm için hükümetlerarası komisyonun çalışmasını önerdi. Ukrayna  devlet başkanı da onun bu önerisini onayladığını açıkladı.
Görüşme sonrası iki ülke ilişkilerinin daha da geliştirileceği konusunda mutabakata varıldığı belirtildi. Nitekim Medvedev görüşmede bütünleşme konusuna değindiklerini ve Ukrayna'yı bu sürece aktif katılmaya davet ettiğini ilan etti. Yanukoviç ise Ukrayna'nın ayrı-ayrı sektörlerde entegrasyon meselesine olumlu yaklaştığını bildirdi.
Yeni gaz krizi ve bununla ilgili başlayan tartışmalar ve verilen mesajlar Rusya'nın Ukrayna`yı “Ermenistanlaştırma”, yani uydulaştırma sürecinde yeni bir aşamaya geçme riskinin daha da güçlendiğini göstermektedir. Bu sürecin stratejik hedeflerinin başında ise, Rusya'nın Gazprom vasıtasıyla Ukrayna'nın enerji sektörünü ele geçirmek gelmektedir.
Gerçi, yazının başında da belirtildiği gibi Ukrayna yönetimi buna itiraz ettiğini beyan ediyor. Ancak bu itirazın ne kadar süreceği henüz belli değil. Çünkü Yanukoviç`in kendi siyasi rakibi Timoşenko’nu saf dışı bırakmak için gündeme getirdiği soruşturma süreci içeride muhalefeti iktidara karşı birleştirirken, dışarıda da beklendiği gibi Batı'nın Ukrayna yönetimine karşı itirazlarının güçlendirmesine neden oldu.
Ancak burada sürpriz sayılan mesele soruşturma sürecinde Rusya ile imzalanan 2009 tarihli gaz anlaşmasının gündeme gelmesi ve Rusya'nın da bu sürece müdahil olarak doğrudan anlaşmaya, dolaylı olarak ise Timoşenko’ya  destek vermesi oldu. Böylece, Yanukoviç hem kendi siyasi rakibini güçlendirdi, hem de Rusya'nın tepkisini çekti.
Bu  koşullarda Yanukoviç’in içeride muhalefete ödün yerine, Rusya ile ilişkileri daha da güçlendirmeyi seçmesi daha yüksek ihtimal sayılıyor. Bu ise Ukrayna`nın Rusya`nın uydusuna dönüşmesine neden olma riskini daha da güçlendirmektedir. Ukrayna`nın “Rusya`nın denetimine geçmesi”  ise Kremlin yönetimin BDT mekanında giderek hız kazanan tekrar denetimi tamimiyle ele geçirme hedefinde en mühim stratejik kazanımlarından biri olacak.
Bu ise Batı ve Türkiye`nin başta enerji projeleri olmakla Avrasya coğrafyasında gerçekleştirmek istediği projelerde de büyük bir yenilgisi olacak. Ukrayna`nın Ermenistanlaştıran Rusya yönetimi hem Avrasya, hem de Karadeniz-Kafkasya-Orta Asya ekseninde Türkiye ile pazarlık masasına çok daha güçlü biçimde oturacak.
Bu durum ise hem Türkiye`nin Batı kampında yer almasını savunanlar, hem Rusya ile stratejik işbirliğini önerenler, hem de değişen dünya koşularında kendine özgün ve çok boyutlu denge  politikası yürütmesi gerektiğini ireli sürenler için stratejik anlamda istenmeyen ve de göz ardı  edilmeyecek kadar önemli bir konudur. 
Dr. Nazim CAFERSOY, Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Analisti (QAFSAM-www.qafsam.org)                
Bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder